Esas No: 2021/4494
Karar No: 2022/2260
Karar Tarihi: 23.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/4494 Esas 2022/2260 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen ve feri müdahil vekili tarafından istinaf edilen kararın reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi tarafından verilen kararın Yargıtay tarafından incelenmesi istenmiştir. Davada, ihyası istenilen şirketin TTK geçici 7. maddesi uyarınca resen terkin edildiği ve tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması gerektiği belirtilmiştir. İlk Derece Mahkemesi, Fer'i müdahilin iddialarının yerinde görülmediği gerekçesiyle davayı kabul etmiştir. Fer'i müdahil vekili tarafından yapılan istinaf başvuru, HMK'nın 66 ve devamı maddeleri uyarınca reddedilmiştir. Temyiz istemi de reddedilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. Kararda, HMK'nın 353/b-1 ve 370/1 maddelerinin uygulandığı belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 43. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 15.12.2020 tarih ve 2020/71 E. - 2020/569 K. sayılı ek kararın feri müdahil vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi'nce verilen 02.04.2021 tarih ve 2021/414 E. - 2021/445 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi feri müdahil vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin Ticaret Sicil Müdürlüğünce 18.02.2015 tarihinde ticaret sicilinden re'sen terkin edildiğini, ancak terkin edilen davacı şirketin devam eden icra takibi ve davasının bulunduğunu, bu kapsamda davalı konumda olduğu İstanbul 12. İcra Hukuk Mahkemesi tarafından şirketin ihyasına ilişkin dava açılması için taraflarına süre verildiğini, süresi içerisinde işbu davayı açma zaruretinin doğduğunu ileri sürerek davacı Merkez Dağıtım Tur. ve Paz. San. Tic. Ltd. Şti.'nin ihyasına, tasfiye işlemlerini yapması için tasfiye memuru olarak şirket yetkilisi ...'ın atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Fer'i müdahil vekili, davacı tarafından müvekkili aleyhine icra takibi yapıldığını, davacı şirketin sicilden terkin edildiğinin öğrenilmesini takiben İstanbul 12. İcra Hukuk Mahkemesine başvurularak icra takibinin iptalinin istenildiği, mahkemece davacı/alacaklıya şirketin ihyası için süre verildiğini ve işbu davanın açıldığını, ancak davacının ticaret sicil kaydının silinmiş olması nedeniyle hukuki varlığını ve dolayısıyla dava/taraf ehliyetini kaybettiğini, bu davada verilecek kararın müvekkilinin haklarını da etkileyeceğini belirterek davalı yanında feri müdahilliğine karar verilmesini ve davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; ihyası istenilen şirketin 18/02/2015 tarihinde TTK geçici 7. maddesi uyarınca resen terkin edildiği, tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması gerektiği, şayet tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesinde gereken hususlar eksik bırakılmış ise tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulünün olanaksız olduğu, sicil kayıtlarına göre davacı şirketin ortağı olan Zeynep Pelin Türk'ün davacı şirket adına vekaletname düzenlediği, bu sebeple Zeynep Pelin Türk 'ün davada taraf sıfatının olduğunun kabulü gerektiği, fer'i müdahilin iddialarının yerinde görülmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, sicilden terkin edilen Merkez Dağıtım Turizm ve Pazarlama Sanayi Ticaret Limited Şirketi'nin ihyasına, tasfiye memuru olarak şirket yetkilisi...'ın atanmasına karar verilmiştir.
Karara karşı feri müdahil vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İlk Derece Mahkemesince 15/12/2020 ek kararla, HMK'nın 68. maddesi gereğince fer'i müdahilin yanında davaya katıldığı tarafla birlikte hareket etme zorunluluğu bulunduğu gerekçesiyle fer'i müdahil vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
Fer'i müdahil vekili bu defa 15/12/2020 tarihli ek kararı istinaf etmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi'nce; HMK’nın 66 ve devamı maddeleri uyarınca fer’i müdahilin karara karşı tek başına istinaf yoluna başvuru hakkı bulunmadığı gerekçesiyle fer'i müdahil vekilinin istinaf başvurusunun sıfat yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararı, fer'i müdahil vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, fer'i müdahil vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden fer'i müdahilden alınmasına, 23/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.