Esas No: 2021/8531
Karar No: 2022/2275
Karar Tarihi: 23.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/8531 Esas 2022/2275 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/8531 E. , 2022/2275 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
BİRLEŞEN DAVA : İZMİR 1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ'NİN 2020/655 ESAS
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 23.12.2020 tarih ve 2020/593 E. - 2020/627 K. sayılı kararın davalı tasfiye memuru ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi'nce verilen 08.10.2021 tarih ve 2021/1095 E. - 2021/1138 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı tasfiye memuru ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, asıl davada müvekkili banka ile davalı-borçlu Sehil ...Ltd. Şti. arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine davalı şirkete 06.01.2020 tarihli ihtarname gönderildiğini, borcun ödenmemesi üzerine İzmir 19. İcra Müdürlüğü'nün 2020/2239 E. sayılı dosyasında ilamsız icra yoluyla, İzmir 15. İcra Müdürlüğü'nün 2020/2629 E. sayılı dosyasında ise ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlattıklarını, davalı şirketin ticaret sicilinden silindiğini öğrendiklerini ileri sürerek, davalı şirketin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili birleşen davada aynı beyanları tekrar ederek davayı Tasfiye Memuru ...'ya da yöneltmiştir.
Asıl davada davalı ... temsilcisi, şirketin tasfiyesinin kanuna uygun olarak gerçekleştirilmesi ve sona erdirilmesinden tasfiye memurunun sorumlu olduğunu, Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün yasal hasım konumunda olduğunu, davanın açılmasına sebebiyet vermediğini belirterek, kurum aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesini talep etmiştir.
Birleşen davada davalı tasfiye memuru, davalı şirkette muhasebeci sıfatıyla sigortalı olarak çalıştığını, tasfiye sırasında tasfiye memuru olarak görevlendirildiğini beyan etmiştir.
İlk derece mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, davalı şirket hakkında açılan davanın taraf ehliyeti yokluğu nedeniyle usulden reddine; İzmir 19. İcra Müdürlüğü'nün 2020/2239 E. ve İzmir 15. İcra Müdürlüğünün 2020/2629 E. sayılı dosyalarında takiplerin sürdürülebilmesi ve sonuçlandırılabilmesi için terkin edilen şirketin ihyasının zorunlu olduğu, icra takipleri her ne kadar terkinden sonra başlatılmış ise de, kredi sözleşmesinin terkin tarihinden önce 20/03/2019 tarihinde düzenlendiği, tasfiye memurunun şirketin muhasebecisi de olması nedeniyle kredi sözleşmesinden haberdar olmamasının mümkün olmadığı, kredi sözleşmesi borçları ödenmeden tasfiyenin sonlandırılması usul ve yasaya aykırı olduğundan tasfiye memurunun kusurlu davranarak tasfiyeyi sonlandırdığı, davanın açılmasına sebebiyet verdiği gerekçesiyle davanın kabulü ile şirketin dava konusu iki icra dosyası ile sınırlı olarak ihyasına, ek tasfiye işlemlerini yerine getirmek üzere son tasfiye memuru davalı ... Alkaya'nın ek tasfiye memuru olarak atanmasına, ek ücret verilmesine yer olmadığına, davalı ...'nün yasal hasım olması nedeniyle yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamasına, davalı tasfiye memurunun yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı tasfiye memuru vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı tasfiye memuru vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı tasfiye memuru ... vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı tasfiye memuru ...'den alınmasına, 23/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.