Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/11078
Karar No: 2013/1520

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2012/11078 Esas 2013/1520 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, bir taşınmazın muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir. Davacı, davalı kardeşlerinin iknası sonucu babasının taşınmazını muvazaalı olarak sattığını iddia etmiş, mahkeme ise davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay'a yapılan temyiz başvurusunda, taşınmazın geçmiş kayıtlarından miras bırakanın taşınmazın bir kısmını davalılara temlik ettiği ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, hüküm tam bir delil araştırması yapılmadan verildiğinden bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanunu'nun 213. (6098 sayılı T.B.K. 237) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddeleri belirtilmiştir.
1. Hukuk Dairesi         2012/11078 E.  ,  2013/1520 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ADIYAMAN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 19/07/2011
    NUMARASI : 2010/551-2011/452

    Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi  raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
     Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının, davalı kardeşlerinin  iknası sonunda miras bırakan babası A."in 914 ada 10 parsel sayılı taşınmazını ara malik kullanarak satış suretiyle davalı oğullarına devrettiğini, temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açtığı, miras bırakan A. B."ın 19.07.2007 tarihinde öldüğü, geride mirasçı olarak, davacı kızı ile davalı oğullarının kaldığı, çekişme konusu 914 ada 10 parsel sayılı taşınmazın 1/3 "er pay oranında 15.05.1992 tarihinde taksime istinaden davalılar adına kayıtlı olduğu,  bu taşınmazın  295 ada 2 nolu kök parselin ifrazından oluştuğu anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa,niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türü dür. Söz konusu Muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda  yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında ve l-4-1974 tarih 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmeside Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanunun 213.(6098 sayılı T.B.K. 237) ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay  sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tesbitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler. 
    Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır.
     Bunun içinde ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Somut olaya gelince; mahkemece yapılan yargılama neticesinde, miras bırakandan davalılara intikal eden taşınmaz bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar  verilmiş ise de, eksiğin tamamlanması yoluyla getirtilen kayıtlardan çekişme konusu 10 parselin geldisi olan 295 ada 2 parsele kadastro tespiti sırasında uygulanan  29.05.1986 tarih, 128 sıra numaralı tapu kaydının  geldi kayıtlarına göre, taşınmazın 34/192 payı miras bırakan adına kayıtlı iken 28.05.1980 tarihinde 15/192 payını davalı Hüseyin"e, 17/192 payını davalı M."e, 2/192 payını ise davalı Hasan"a satış suretiyle temlik ettiği, davalılarında 24.08.1982 tarihinde tüm paylarını Ö.Ticari Kolluktif Şirketine devrettikleri, anılan firmanın isim değişikliği ile G.Lpg Dolum A.Ş. olduğu, bu şirketin de 29.05.1986 tarihinde  taşınmazdaki  3/30 payı M."e, 3/30 payı H."a, 4/30 payı H.e geri sattığı görülmektedir. 
    Hal böyle olunca, tarafların tüm delillerin eksiksiz toplanması, yukarıda belirlenen ilkeler çerçevesinde araştırma ve inceleme yapılması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olaması doğru değildir.
    Davacı vekilinin belirtilen nedenlerle temyiz itirazları yerindedir.  Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 07.02.2013  tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.

     

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi