20. Ceza Dairesi Esas No: 2018/1145 Karar No: 2019/481 Karar Tarihi: 21.01.2019
Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2018/1145 Esas 2019/481 Karar Sayılı İlamı
20. Ceza Dairesi 2018/1145 E. , 2019/481 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma Hükümler : Mahkûmiyet
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Sanık ...’ın kullandığı araçta yapılan arama neticesinde net 61.708,6 gram eroinin ele geçirilmesi karşısında; eroinin miktarına bağlı olarak önem ve değeri ile oluşturduğu tehlikenin ağırlığı dikkate alınarak, TCK"nın 61. maddesindeki ölçütler ve 3. maddesindeki orantılılık ilkesi gereğince temel hapis cezasının alt sınırdan daha fazla uzaklaşılarak belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak; 1) Sanıklar hakkında uygulanan temel cezanın 5237 Sayılı TCK’nın 188/5 maddesince arttırılması karşısında, 5237 Sayılı TCK"nın 188/5. maddesinin uygulanabilmesi için TCK"nın 188/3. maddesinde öngörülen seçimlik hareketlerden birinin üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte gerçekleştirilmesi gerektiği, temyize gelen sanıklar ... ve ... dışında söz konusu suça iştirak ettiklerinden bahisle haklarında kamu davası açılan ve tefrik kararı verilen sanıklar ..., ...hakkındaki dosyanın akıbetinin araştırılıp dava açılmış ve derdest ise birleştirilmesi, hüküm verilmiş ve kesinleşmiş ise dosyanın aslı yada tamamının tasdikli örneğinin dosya içine konulması sonucuna göre sanıklar hakkında TCK"nın 188/5 maddesinin uygulanması bakımından tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumunun saptanması gerektiğinin gözetilmemesi, 2) Olay tutanağının içeriğine ve tüm dosya kapsamına göre; sanık ..."ın ilk ifadesinden itibaren diğer sanık ..."nın ismini beyan ederek bu kişinin suçunun ortaya çıkmasına hizmet ettiği; olaydan sonra evinde yakalanan ve üzerinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde bulunmayan sanık ...’nın ise sanık ...’ın kendisine yönelik beyanı dışında aleyhine mahkûmiyetine yeterli delil bulunmadığı aşamada suçu kabul ederek kendi suçunun ortaya çıkmasına yardım ettiği anlaşıldığından, sanıklar hakkında TCK"nın 192. maddesinin 3. fıkrasından öngörülen etkin pişmanlık hükmünün uygulanmaması, 3) CMK"nın 217. maddesinin 1. fıkrasındaki "Hakim kararını ancak duruşmaya getirilmiş ve huzurunda tartışılmış delillere dayandırabilir" hüküm karşısında, hükme esas alınan iletişimin tespiti çözüm tutanaklarının, sanıklara okunarak diyeceklerinin sorulması, sanıkların konuşmaların kendilerine ait olmadığını belirtmeleri durumunda ses örneklerinin alınması ve ses kayıtlarının sanıklara ait olup olmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi"ne veya uzman bir kurum ya da kuruluşa ses analizi yaptırılarak rapor alınması, tüm deliller birlikte değerlendirilerek, sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik araştırmaya dayalı olarak hüküm kurulması, 4) 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararına yanlış anlam verilerek 5237 sayılı TCK"nın 53/1-b maddesinin uygulanmaması, Kanuna aykırı, sanıklar müdafileri ve sanık ...’nın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, resen de temyize tabi olan hükümlerin BOZULMASINA, hükmolunan cezanın süresi, bozma sebebine, tutuklama koşullarında bir değişiklik bulunmamasına göre sanık hakkındaki tahliye talebinin reddine, 21.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.