Hukuk Genel Kurulu 2017/3175 E. , 2021/970 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :... Mahkemesi
1. Taraflar arasındaki “işçilik alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, ... 11. ... Mahkemesince verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karar davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
2. Direnme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Davacı İstemi:
4. Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 07.04.2008-17.05.2013 tarihleri arasında davalı işveren yanında imalathanede makineci olarak 700TL bankadan kalanı elden olmak üzere aylık 1.000TL net ücret ve asgari geçim indirimi karşılığı çalıştığını, işçilik alacaklarının gecikmeli ve düzensiz ödenmesi nedeniyle bu olumsuzlukların sona erdirilmesini talep etmesi üzerine işçilik alacaklarının 25.05.2013 tarihinde ödeneceği belirtilerek ... sözleşmesinin feshedildiğini, ödeme günü anlaşma sağlanamaması üzerine işçilik alacaklarının ödenmesi için ihtarname yolladığını, işverence herhangi bir ödeme yapılmadığı gibi haksız feshini haklı göstermek adına posta yoluyla gönderilen ihtarname ile devamsızlık yaptığı belirtilerek savunma vermesinin istendiğini, davalı işverenin işyeri uygulaması hâline gelmiş olmasına rağmen son yıllarda müvekkilinin ücretine zam yapmadığını, fazla çalışma ücretlerini, asgari geçim indiriminden doğan alacaklarını zamanında ve tam olarak ödemediği gibi sigorta primlerini de gerçek ücretinden daha az ücret üzerinden ödediğini, fesih tarihi itibariyle 2012 yılı Ağustos ayından 2013 yılı Mart ayına kadar bu aylar dâhil maaşının elden verilen kısmının, 2013 yılı Nisan ayı ücretinin tamamı ile Mayıs ayının 17 günlük kısmının da ödenmediğini, müvekkilinin ayın iki haftası haftada 6 gün 08.30-18.30, ayın iki haftası da haftada 5 gün 08.30-18.30 saatleri arasında çalıştığını, müvekkilinin 2012-2013 dönemine ait kullandırılmayan yıllık izin ücretlerinin, 2012 yılı Ağustos ayından itibaren asgari geçim indiriminin, çalıştığı ulusal ... ve genel tatil günlerine ait ücretlerinin de ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları, ödenmeyen ücret, fazla çalışma, yıllık izin, ulusal ... ve genel tatil ücreti alacakları ile asgari geçim indirimi alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabı:
5. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ücret alacaklarının zamanaşımına uğradığını, müvekkili şirketin içinde bulunduğu sıkıntılar nedeniyle davacının talebi üzerine 17.05.2013 tarihinde anlaşma yapma teklifinde (ikale) bulunulduğunu ancak davacının kabul etmemesi ile anlaşma sağlanamaması üzerine davacının ... sözleşmesinin mevcut hâliyle devam ettiğini, anlaşma görüşmesinden sonra davacının ilk işgünü olan 20.05.2013 tarihinden itibaren izinsiz ve mazeretsiz olarak işe gelmediğinden mazeretini bildirmesi için ihtarname gönderildiğini, aynı tarihte davacının da davalıya ihtarname göndererek işçilik alacaklarını talep ettiğini, ... sözleşmesinin müvekkili tarafından değil davacı tarafından 21.05.2013 tarihinde mazeretsiz ve izinsiz işe gelmemesi sebebiyle sona erdirildiğini, davacının fazla çalışma yaptığı aylarda karşılığının ödendiğini veya izin kullandırıldığını, imzasını taşıyan delil listesi ekinde sunulan fazla çalışma çizelgesinden de anlaşıldığı üzere davacının sadece bakiye 86TL’lik fazla çalışma ücret alacağı kaldığını, imzalı bordrolardan hafta tatili ücret alacağının ödendiğinin anlaşıldığını, bordro kayıtları ile banka dekontlarının uyumlu olup ücretin tamamının bankadan ödendiğini, yıllık izinlerin de kullandırıldığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararı:
6. ... 11. ... Mahkemesinin 15.12.2014 tarihli ve 2013/1084 E., 2014/2041 K. sayılı kararı ile; davacının 03.06.2008-17.05.2013 tarihleri arasında davalı işyerinde en son net 1.000TL ücretle çalıştığı, bir kısım ücretlerinin ödenmemesi sebebiyle ... sözleşmesinin davacı tarafından haklı sebeple feshedildiği, tanık beyanlarıyla ispatlanan fazla çalışma, ulusal ... ve genel tatil günlerinde yapılan çalışma karşılığı ücretlerinin ödenmediği iddia edilen fark ücret ve asgari geçim indirimi alacaklarının bilirkişi raporunda usulüne uygun hesaplandığı, davacının yıllık izin ücret alacağının ise bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Özel Daire Bozma Kararı:
7. ... 11. ... Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
8. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince 22.06.2016 tarihli ve 2015/12489 E., 2016/18881 K. sayılı kararı ile; davacının sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, “…2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma ücreti alacağının hesaplanması uyuşmazlık konusudur.
Somut olayda tanık anlatımlarından davacının tüm çalışma döneminde fazla çalışma yaptığı anlaşılmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalı tarafından sunulan ve davacının imzası olan Ocak 2011-Mayıs 2012 tarihleri arası mesai ödemelerine ilişkin liste dikkate alınarak fazla çalışma alacağı 01.06.2012-17.05.2013 tarihleri arasındaki dönem için hesaplanmış ise de söz konusu listenin Ocak 2011-Mayıs 2012 tarihleri arasındaki döneme ilişkin olduğu nazara alındığında 2011 yılından önceki dönemin neden hesaplama dışı bırakıldığı bilirkişi raporundan anlaşılamamaktadır. Bilirkişi raporu bu yönüyle denetime elverişli değildir. 2011 yılından önceki döneme ilişkin fazla çalışma alacağının ödenip ödenmediği tespit edilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
3-Hüküm altına alınan ücret, asgari geçim indirimi, fazla çalışma ve genel tatil alacaklarına, davalının temerrüde düşürülmesi söz konusu ise temerrüt tarihinden, aksi halde dava ve ıslah tarihinden faize hükmedilmelidir. Davacı 28.05.2013 tarihinde davalıya tebliğ edilen ihtarname ile ihtarnamede talep ettiği alacak kalemleri yönünden davalıyı temerrüde düşürmüş olduğundan ihtarname ile talep edilen alacaklara temerrüt tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken dava ve ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi hatalıdır….” gerekçesi ile karar bozulmuştur.
Direnme Kararı:
9. ... 11. ... Mahkemesinin 17.10.2016 tarihli ve 2016/857 E., 2016/663 K. sayılı kararı ile; Yargıtay bozma kararının (3). bendindeki bozma nedenine uyulmasına karar verildikten sonra, önceki karar gerekçelerinin yanında, davalı tarafından sunulan ve davacının imzası olan, imzasına da davacı tarafça itiraz edilmeyen Ocak 2011-Mayıs 2012 tarihleri arası mesai ödemelerine ilişkin liste değerlendirildiğinde 2010 yılı devrinin 8,67TL olarak gösterildiği, Ocak 2011 tarihinden Mayıs 2012 tarihine kadar olan çalışmalar sonucunda bakiye 86,17TL fazla mesai alacağı kaldığının davacı imzasıyla kabul edildiği, bu nedenle bozma öncesi raporda söz konusu liste dikkate alınarak fazla çalışma alacağı 01.06.2012-17.05.2013 tarihleri arasındaki dönem için hesaplandığı ve buna devreden bakiyenin eklendiği, 2011 yılından önceki dönemin hesaplama dışı bırakılmasında hata olmadığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
Direnme Kararının Temyizi:
10. Direnme kararı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
II. UYUŞMAZLIK
11. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda fazla çalışma alacağı yönünden hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı vekili tarafından sunulan ve davacının imzasını içeren Ocak 2011-Mayıs 2012 tarihleri arası mesai ödemelerine ilişkin listenin esas alındığının belirtilmesine rağmen 2011 yılından önceki çalışma döneminin hesaplama dışı bırakıldığı dikkate alındığında, raporun bu dönem için hesaplama yapılmaması bakımından denetime elverişli olup olmadığı; buradan varılacak sonuca göre 2011 yılından önceki döneme ilişkin fazla çalışma alacağının ödenip ödenmediğinin tespitinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
III. ÖN SORUN
12. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında öncelikle; mahkemece direnme adı altında verilen kararın yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı; burada varılacak sonuca göre temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu tarafından mı yoksa Özel Dairece mi yapılması gerektiği ön sorun olarak tartışılıp değerlendirilmiştir.
IV. GEREKÇE
13. Bilindiği üzere; direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için, mahkeme bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli, gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir.
14. Başka bir deyişle mahkemenin yeni bir delile dayanarak veya bozmadan esinlenerek gerekçesini değiştirerek veya daha önce üzerinde durmadığı bir hususu bozmada işaret olunan şekilde değerlendirerek karar vermiş olması hâlinde, direnme kararının varlığından söz edilemez.
15. İstikrar kazanmış Yargıtay içtihatlarına göre, mahkemece direnme kararı verilse dahi bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak, bozma sonrası yapılan araştırma, inceleme veya toplanan yeni delillere dayanmak, önceki kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak suretiyle verilen karar direnme kararı olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucunda verilen yeni hüküm olarak kabul edilir.
16. Bu açıklamalar kapsamında eldeki davaya gelince; davacının işçilik alacakları talepli açtığı davada mahkemece bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun olduğu belirtilerek verilen kısmen kabul kararı Özel Dairece fazla çalışma ücret alacağı yönünden hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı vekili tarafından dosyaya sunulan mesai ödemelerine ilişkin listenin Ocak 2011-Mayıs 2012 tarihleri arasındaki döneme ilişkin olması karşısında 2011 yılından önceki dönemin hesaplama dışı bırakılma nedeni anlaşılmadığından bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığı, 2011 yılından önceki döneme ilişkin fazla çalışma alacağının ödenip ödenmediğinin tespiti ile talep edilen alacaklara temerrüt tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur. Bozma kararı sonrasında mahkemece, davalı tarafından sunulan bilirkişi raporuna dayanak olan mesai ödemelerine ilişkin çizelge değerlendirilerek Ocak 2011-Mayıs 2012 tarihleri arası mesai ödemelerine ilişkin listede 2010 yılı devrinin 8,67TL olarak gösterildiği, Ocak 2011 tarihinden Mayıs 2012 tarihine kadar olan çalışmalar sonucunda bakiye 86,17TL fazla mesai alacağı kaldığının kabul edildiği, bu nedenle bozma öncesi raporda söz konusu liste dikkate alınarak fazla çalışma alacağının 01.06.2012-17.05.2013 tarihleri arasındaki dönem için hesaplandığı ve buna devreden bakiyenin eklendiği, 2011 yılından önceki dönemin hesaplama dışı bırakılmasında hata olmadığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
17. Yukarıda açıklandığı gibi Özel Daire bozma kararı, 2011 yılından önceki dönemin fazla çalışma alacağı yönünden hesaplama dışı bırakılma nedeninin bilirkişi raporundan anlaşılmaması sebebiyle bu döneme ilişkin fazla çalışma ücret alacağının ödenip ödenmediğinin tespit edilmesi gerektiğini içermektedir. Bu durumda mahkemece önceki kararda direnildiği belirtilmiş ise de, esasen gerekçeleri de açıklanmak suretiyle 2011 yılından önceki dönemin fazla çalışma ücret alacağı hesabında hesaplama dışı bırakılma nedeni değerlendirme yapılarak bozma kararında belirtilen husus yerine getirilmiştir.
18. Şu hâlde, verilen direnme kararının gerçekte bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni hüküm niteliğinde olduğu açıktır.
19. Hâl böyle olunca; bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi Hukuk Genel Kuruluna değil, Özel Daireye aittir.
20. Bu nedenle, dosya Özel Daireye gönderilmelidir.
V. SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle;
Davacı vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
Karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 07.07.2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.
...