Esas No: 2014/2274
Karar No: 2020/3645
Karar Tarihi: 14.12.2020
Danıştay 13. Daire 2014/2274 Esas 2020/3645 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2014/2274
Karar No:2020/3645
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …, Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … tarih ve … sayılı Sermaye Piyasası Kurulu (Kurul) Bülteni'nde yayımlanan, … Entegre Ağaç Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin diğer ortaklarına ait payları Seri:IV, No:44 sayılı Çağrı Yoluyla Ortaklık Paylarının Toplanmasına İlişkin Esaslar Tebliği uyarınca satın alma yükümlülüğü doğan …, … ve … Nakliyat Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından zorunlu çağrı yapılmasına ilişkin bilgi formunun onaylanmasına ve zorunlu çağrıya izin verilmesine dair … tarih ve … sayılı Kurul kararının zorunlu çağrı fiyatının düşük belirlendiği iddiasıyla iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi'nce; davacının hissedarı olduğu … Entegre Ağaç Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin aktifinde yer alan … üretim işletmesinin, yeni kurulan … Ağaç Ürünleri Turizm İnşaat Tarım Enerji Sanayi ve Ticaret A.Ş.'ye devri sonucu, … Grubu'nun (…, … ve … Nakliyat Sanayi ve Ticaret A.Ş.) şirketteki payının %43'ten %83,06'ya çıktığı ve Seri:IV, No:44 sayılı Tebliğ uyarınca zorunlu çağrı yapma yükümlüğünün doğduğu, zorunlu çağrıda bulunma yükümlülüğünden muafiyet başvurusunun … tarih ve … sayılı Kurul kararı ile reddedilerek çağrı fiyatının 1,275 USD=1,947 TL olarak belirlenmesi üzerine toplam 4.299,626 adet hissesini, 97.601,51 TL bedel üzerinden …’a devreden davacı tarafından, zorunlu çağrı fiyatının düşük belirlendiği iddiasıyla bakılan davanın açıldığı,
Söz konusu hisse devirleri sonucunda … Grubu'nun zorunlu çağrı yapma yükümlüğünün doğduğu hususunda taraflar arasında çekişme bulunmadığı, uyuşmazlığın çağrı fiyatının düşük belirlenip belirlenmediği hususunda olduğu, yönetim kontrolü değişikliğine yol açan pay devirlerinin bedellerine ilişkin olarak … Grubu tarafından sunulan bilgi formunda 1-TL nominal değerli pay için teklif edilen çağrı fiyatının 1,275 USD=1,947-TL olarak belirtildiği, sunulan dekontlarda, çağrı yükümlüğü doğan … Grubunda yer alan … Nakliyat Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin 1-TL nominal değerli payı 1,1277-TL'ye satın aldığının görüldüğü, … Kurumsal Finansman Danışmanlık A.Ş. tarafından hazırlanan 03/10/2010 tarihli … Entegre Ağaç Sanayi ve Ticaret A.Ş. Değerleme Danışmanlık Raporunda, indirgenmiş nakit akımları yöntemine göre 1-TL nominal değerli … Entegre Ağaç Sanayi ve Ticaret A.Ş. payının 1,325-1,6225-TL aralığında, piyasa çarpanları yöntemine göre ise 1,71215-TL olarak belirlendiği, Tebliğ uyarınca çağrı fiyatının belirlenmesinde, çağrıda bulunan kişilerin belirlenen süre içerisinde ortaklığın aynı gruptaki paylarına ödedikleri en yüksek fiyatın esas alınması gerektiği, çağrı fiyatının Tebliğ'in 8. maddesinin 1. fıkrasına göre belirlenememesi hâlinde Kurul tarafından değerleme raporu istenebileceği, ancak belirlenebildiği durumlarda değerleme raporu istenmesine gerek olmadığı, … Grubu'nca, Kurul'a sunulan dekontlar ve yapılan beyanlardan, yönetim kontrolu değişikliğine yol açan pay devirlerinde ödenen en yüksek fiyatın tespit edildiği ve buna göre çağrı fiyatının 1,275 USD = 1,947 TL olarak belirlendiği, değerleme raporu alınmasına gerek olmasa dahi, belirlenen çağrı fiyatının, söz konusu değerleme raporunda tespit edilen fiyatlardan daha yüksek olduğu anlaşıldığından dava konusu Kurul kararında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, somut olayda çağrı fiyatının Tebliğ’in 8. maddesinde belirlenen esaslara aykırı biçimde belirlendiği, zira kontrolün el değiştirmesiyle çağrıya başlama zamanı arasında bir yıldan fazla zaman geçtiği, ... Entegre Ağaç San. ve Tic. A.Ş. payları için çağrı fiyatının on gün önce kamuya açıklandığı, bu süreçte Tebliğ’in 9. maddesi çerçevesinde yapılan başkaca hisse devir işlemlerinin bulunup bulunmadığının Mahkemece yaptırılacak bilirkişi marifetiyle şirketin yasal defter ve kayıtları ile mali tablolarının incelenmesi neticesinde tespit edilmesi gerektiği, çağrı fiyatının gerçeğe uygunluğunun değerlendirilebilmesi için, değerleme raporları ve mahkeme tespit raporlarının bilirkişi marifetiyle incelenmediği, şirketin pay/çağrı değerinden şirketin payları için faiz etkisi arındırıldıktan sonra kısmi bölünme sırasında değerleme raporunda … firmasınca belirlenen azami işletme değerinin pay başına düşen kısmı ile karşılaştırma yapılması gerektiği, çağrı değeri belirlenirken, ... marka değerinin çağrı bedeline eklenmediği, amortismanlar düşülerek öz varlıklar belirlendiğinden öz varlıkların gerçekte olduğundan daha düşük bedel olarak ortaya çıktığı, şirketin gayrimenkulleri için gayrimenkul değerleme uzmanı tarafından değerleme yapılıp yapılmadığının belli olmadığı, şirket stoklarında bulunun ürünlerin satılması hâlinde elde edilecek kâr marjından hisse satış tarihi itibarıyla mahrum kaldığı, stokların potansiyel kâr marjının değerleme hesabına katılıp katılmadığının belli olmadığı, … Asliye Hukuk Mahkemesi kararıyla genel kurul toplantısında alınan kararın iptaline karar verildiği, kararın iptali ile 2009 yılına ait mali tabloların şirket genel kurulunca tasdiki gerçekleşmemiş olduğundan mali tablolara dayanılarak yapılan kısmi bölünme ve hisse devir işlemlerinin doğruluğundan ve gerçeği tam olarak yansıttığından söz etmenin mümkün olmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, çağrı fiyatının mevzuata uygun olarak gerçekleştirildiği, ...'ın yönetim kontrolünde doğrudan değişiklik olması nedeniyle çağrı fiyatının belirlenmesinde Tebliğ'in 8. maddesinin birinci fıkrasının uygulama alanı bulduğu, çağrı fiyatının, çağrıda bulunan kişilerin çağrıyı doğuran pay alımları dâhil olmak üzere çağrıda bulunma yükümlülüğünün doğduğu tarihten önceki altı ay içinde ortaklığın aynı grup paylarına ödedikleri en yüksek fiyatın altında olmaması esasının benimsendiği, Tebliğ'e göre Kurul'un değerleme raporu istenmesine gerek görmesi hâlinde farklı bir kuruluştun rapor hazırlamasını isteyebileceği, çağrı fiyatının, çağrıda bulunan kişilerin çağrıyı doğuran pay alımları neticesinde yapılan başvuruları ekinde Kurul'a gönderilen bilgi formunda yer alan ve çağrı yükümlülüğünün doğmasından altı ay önce ortaklığın aynı grup payların ödedikleri en yüksek fiyatı teşkil eden 1,275 USD=1,947-TL fiyat dikkate alınmak suretiyle belirlendiği, ...'ın marka değeri dâhil herhangi bir araştırmanın yapılmamış olmasının Tebliğ'in 8/1. maddesinin doğrudan bir sonucu olduğu, çağrı fiyatının tespitinde değerleme raporundaki verilerin de incelemeye alındığı, değerleme raporunda şirketin nominal değeri 1-TL olan paylarının bedelinin şirket tarafından başvuru ekinde Kurul'a gönderilen bilgi formunda yer alan fiyattan daha düşük bir fiyat olarak ortaya çıktığının anlaşıldığı, Kurulca çağrı müessesesinin amacı ve Tebliğ çerçevesinde yapılan değerlendirme neticesinde değerleme raporunda yer alan tutarların üzerinde olmak üzere 1,947-TL tutarında çağrı fiyatı belirlenerek yatırımcıların azami ölçüde korunmasının temin edildiği, yönetim kontrolünün değişmesi sonucunda doğan çağrı yükümlülüğünün ardından daha sonraki tarihlerde kişilerin paylarını hangi fiyat üzerinden sattıklarının dava bakımından önemi bulunmadığı, bilirkişi raporuna başvurulması gereken bir hususun da bulunmadığının açık olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKÎ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 14/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.