21. Hukuk Dairesi 2015/2768 E. , 2015/22587 K.
"İçtihat Metni" Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bursa 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 25/11/2014
NUMARASI : 2009/1032-2014/742
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 15.01.1996-05.02.2006 tarihleri arasında fiilen ve kesintisiz çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, davacının davalıya ait nakış atölyesinde 15.01.1996-05.02.2006 tarihleri arasında fiilen ve kesintisiz çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile yazılı şekilde karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı yasanın 79. maddesi bu tip hizmet tesbiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; tanık beyanların hükme esas almaya yeterli olmadığı ve davacı lehine başkaca delil olmadığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda; fiili çalışmanın varlığı yöntemince araştırılmadan eksik inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Yapılacak iş, davalının eşi ve kızlarının işyerinde çalışıp çalışmadığı, davaya konu tarihler itibariyle kızlarının çalışma yaşında olup olmadığı, işyerindeki makine sayısı ve alım tarihleri, dolayısıyla işyerinin kaç kişinin çalışmasına uygun olduğu da gözetilerek, Kurumdan sorulmak suretiyle veya zabıta araştırması ile tespit edilecek komşu işyerlerinin
işverenleri veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanların beyanlarına da başvurmak suretiyle davacının çalışmalarının yer ve zaman olarak somut olgular çerçevesinde açıklığa kavuşturularak davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip, sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan iadesine 15.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.