17. Hukuk Dairesi 2010/294 E. , 2010/897 K.
"İçtihat Metni" -Y A R G I T A Y İ L A M I –
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davalılar ... Belediye Başkanlığı vekili ile Turan Karabuğa tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili şirkete kasko sigortalı araca, davalıların malik ve sürücüsü oldukları aracın tam kusurlu çarpması sonucu hasar meydana geldiğini belirterek, sigortalısına ödediği 6.253.00 TL’nın ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... Belediye Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde, davanın idari yargıda açılması gerektiğini, kazaya karışan aracın, Encümen Kararı ile ... Belediye Başkanlığı’na üç yıllığına kiralandığını, kusuru ve tazminat miktarını kabul etmediklerini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... Karabuğa, duruşmaya gelmemiş ve davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere, benimsenen bilirkişi raporuna ve kusur durumuna göre, davanın kabulü ile, 6.253.00 TL’nın 12.06.2007 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar ... Belediye Başkanlığı vekili ile Turan Karabuğa tarafından temyiz edilmiştir.
1- Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve tazmi-
nata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı ... Karabuğa’nın tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Dava, TTK.’nun 1301. maddesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı KTK.’nun hükümlerine göre, trafik kaydı "işleten"’i kesin olarak gösteren bir karine değilse de, onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak, trafik kaydına rağmen işletenliğin üçüncü kişi üzerinde bulunmasını engelleyen bir yasa hükmü yoktur. Aynı yasanın 3. maddesinde, "İşleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır." şeklinde tanımlanmıştır. Aynı kanunun 85. maddesinde ise, "Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar." hükmüne yer verilmiştir.
Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan, araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, bu araçların sahipleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılmasının bir başka kimseye devir edilmesi halinde (çok kısa bir süre olmaması kaydıyla) artık üzerindeki fiili hakimiyeti kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o araca kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekip, bunun sonucu olarak da, araç malikinin sorumlu tutulmaması gerekecektir. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay"ın uygulamalarında, kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir.
Somut olayda, zarara neden olan aracın kaza tarihindeki kayıt maliki davalı Esenyurt Belediye Başkanlığı olup, araç, 2886 Sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 51/g maddesi uyarınca, 10.05.2005 tarihli Encümen Kararı ile, kaza tarihinden önce dava dışı Göle Belediye Başkanlığı’na üç yıllığına kiralandığı dosyadaki bilgi ve belgelerle kanıtladığına göre, bu davalı yönünden davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3- Bozma neden ve şekline göre, davalı Esenyurt Belediye Başkanlığı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... Karabuğa’nın tüm temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı Esenyurt Belediye Başkanlığı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün bu davalı yararına BOZULMASINA; (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı Esenyurt Belediye Başkanlığı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı Esenyurt Belediye Başkanlığı"na geri verilmesine, aşağıda yazılı 371,42 TL onama harcının temyiz eden davalı ... Karabuğa"dan alınmasına 8.2.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.