21. Hukuk Dairesi 2015/14566 E. , 2015/22582 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle 65.871.36 maddi ve manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davalı vekilince istenilmesi ve de duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 15/12/2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı vekili Avukat ... geldi.Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü, ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava 20.11.2007 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu % 11,20 oranındaki sürekli iş göremezlik nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat istemlerinin ise kısmen kabulüne karar verilmiş ve bu karar süresinde davacı ve davalı taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Zararlandırıcı olaya maruz kalan işçinin, davalıya ait plastik eşya üretilen işyerinde makine operatörü olarak çalışmakta iken olay günü kalıp üzerinde kalan malzemeyi almak isterken kalıbın kapanması ile sağ el 4,5 parmaklarının ezildiği iş kazasında yardıma muhtaç %11,20 oranında meslekte kazanma gücünü yitirdiği dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
İnsan yaşamının kutsallığı çevresinde işveren, işyerinde işçilerin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu olay tarihinde yürürlükte bulunan İş Kanununun 77.maddesinin açık buyruğudur.
Olayla ilgili olarak düzenlenen 14.02.2014 havale tarihli kusur bilirkişi raporunda kazalıya %40, davalı işverene % 60 oranında kusur verildiği, mahkemece hükme esas alınan 29.05.2014 tarihli kusur bilirkişi raporunda ise davalı işverenin % 80, kazalının ise % 20 oranında kusurlu olduğu, belirtilmiştir.
Bu duruma göre kusurun aidiyeti ve dağılımı açısından aynı olay nedeniyle farklı değerlendirmelerinin bulunduğu ortadadır. Hal böyle olunca mahkemece kusur raporları arasındaki çelişki giderilmeden 29.05.2014 tarihli kusur raporu esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Yapılacak iş; işçi sağlığı-iş güvenliği konularında uzman ehil bilirkişi kuruluna konuyu yukarıda açıklandığı biçimde yeniden inceletmek, verilen rapor dosyadaki bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirilerek kusur raporları arasındaki çelişki giderilmek ve sonuca göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın ve özellikle, kusur raporları arasındaki çelişki giderilmeksizin, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, temyiz eden tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozmanın niteliğine göre sair yönlerin incelenmesine yer olmadığına, davalı yararına takdir edilen 1.100,00 TL duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,,
15.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.