23. Hukuk Dairesi 2016/6648 E. , 2020/2341 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davaların kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davalarda davalı kooperatif vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Asıl davada davacılar vekili, davalı kooperatifin 22.04.2007 tarihli genel kurulda alınan tüm kararların kooperatif kanunu, ana sözleşmesinin amir hükümleri ile iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu ileri sürerek, iptalini talep ve dava etmiştir.
Birleşen 2008/11 Esas ve 2008/13 Esas sayılı davalarda davacılar vekili; müvekkillerinin davalı kooperatif ortağı olduklarını 22.04.2007 tarihli genel kurul toplantısında alınan tüm kararların mutlak butlanla hükümsüz olması nedeniyle ihraçlarına yönelik alınan yönetim kurulu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, iptallerini talep ve dava etmiştir.
Asıl-birleşen davalarda davalı kooperatif vekili, davaların reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; hakkındaki "görevi suistimal" nedeniyle mahkumiyet kararının kesinleştiği 26.02.2004 tarihinden sonra yönetim kurulu üyesi seçilme yeterliliğini yitiren ... tarafından genel kurulun toplantıya çağrılması ve toplantıda bu şahıs ile ...n yönetim kurulu üyesi olarak seçilmelerinin 22.04.2007 tarihli Genel Kurul"da alınan kararları mutlak butlanla batıl hale getirdiği ve alınan kararların ileriye dönük etkiye sahip olmadığının anlaşıldığı, zira her iki şahsın genel kurul toplantısı öncesi kesinleşen mahkumiyet kararı ile yönetim kuruluna seçilme yeterliliklerini kayıp ettikleri ve iptali istenen Genel Kurulu toplantıya çağırma yetkilerinin de ortadan kalkmış olduğu, bu yönde Kooperatif Kanunu 56. Madde 1, b, 3 hükmünün emredici nitelikte olduğu gerekçeleriyle, asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davada davalı kooperatif vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl-birleşen davalarda davalı kooperatif vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesi uyarınca çağrıda usulsüzlük halinde bunun müeyyidesi yokluk olarak kabul edilemeyeceğinden, çağrı usulsüzlüğü, genel kurul kararlarının tek başına yok hükmünde sayılmasını gerektirmez. Toplantı nisabına uyulması halinde genel kurul yok hükmünde sayılmaz.
Eldeki davada, yönetim kurulu üyeleri hakkında mahkumiyet kararı verilmesi sonrasında tekrar yönetim kurulu üyeliklerine seçildikleri iddiasında bulunulduğundan, bu iddia üzerinde durularak anasözleşme uyarınca seçilme şartlarına uyulmadığının anlaşılması halinde, kooperatifler kanununun 56. maddesi gereği 22.04.2007 tarihli genel kurulda alınan sadece seçim maddelerinin iptaline karar verilmesi gerekirken, asıl dava yönünden mahkemece yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
3-Davalı kooperatif vekilinin birleşen 2008/11 ve 2018/13 Esas sayılı davalara ilişkin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Birleşen davalarda, davacıların ihraç kararlarının, dava konusu edilen 22.04.2007 tarihli genel kurulda görüşülerek, yönetim kurulunca haklarında verilen ihraç kararlarının tasdik edildiği anlaşılmaktadır.
Genel kurulun, yönetim kurulunca verilen ihraç kararlarını kendiliğinden bu şekilde yeniden tekrar inceleme ve karar altına almasına gerek olmadığı halde, genel kurulca bu şekilde karar verilmesi halinde, bu karar ilgilisine tebliğ edilmeden, ilgilisinin ihraç kararının iptali davası açma süresi başlamaz. Bu itibarla; mahkemece bu hususlar üzerinde durularak, ihraç kararlarının iptaline ilişkin davaların süresinde olması halinde işin esasına girilerek ihraç kararlarının usulüne uygun olup olmadıkları denetlenmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden mahkemece yazılı şekilde hüküm tesisi isabetli olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl-birleşen davalarda davalı kooperatif vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davalarda davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile asıl ve birleşen dava yönünden hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 30.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.