Esas No: 2020/1971
Karar No: 2020/4249
Karar Tarihi: 14.12.2020
Danıştay 12. Daire 2020/1971 Esas 2020/4249 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/1971
Karar No : 2020/4249
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 1989 ila 1994 yılları arasında belediye başkanlığı yaptıktan sonra 1998 yılında Sosyal Sigortalar Kurumundan emekli olarak yaşlılık aylığı almaya başlayan, 1999 ila 2004 yılları arasında tekrar belediye başkanı olarak görev yapan davacı tarafından, Emekli Sandığı ile ilgilendirilmesi talebiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ile yoksun kalınan parasal tutarın yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince; Danıştay Onikinci Dairesinin 21/05/2019 tarih ve E:2018/6054, K:2019/3841 sayılı bozma kararına uyularak, herhangi bir sosyal güvenceye tabi olmadan belediye başkanlığı görevi yapmış kişilerin, çalıştıkları dönemde Sandığa müracaat etmeyip bu görevleri sona erdikten sonra başka sosyal güvenlik kurumlarına tabi olarak çalışmaya başlamış olmaları halinde herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan henüz aylık bağlanmış biri konumuna gelmeden önce, belediye başkanı olarak fiilen çalışmış bulunduğu döneme ilişkin keseneklerini de ödemek suretiyle, söz konusu dönemin emekliliğe esas hizmet süresine eklenmesini ve bu döneme ilişkin hizmet sürelerinin sonraki hizmetleriyle birleştirilerek sosyal güvenlik hakkını elde etmek istemelerinin Anayasa'nın 2. maddesinde yer alan hukuk devleti ilkesi ile herkesin sosyal güvenlik hakkına sahip olduğunu belirten 60. maddesinin tabii bir sonucu olduğu, aksi halde geçmişte fiilen belediye başkanı olarak çalışıldığı sabit olan hizmet süresinin, Emekli Sandığı ile ilgilendirilmemesinin, ilgilinin sosyal güvenlik yönünden bu dönemde hukuken hiç çalışmamış olduğu sonucunu doğuracağı, öte yandan, 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu'nun 12. maddesinde, görev süresi içerisinde idareye ilgilendirilme isteğiyle başvuru yapılması gerektiğine ilişkin kısıtlayıcı bir düzenlemenin de mevcut olmadığı, bu durumda; 5393 sayılı Kanun ile, sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi görevlerde bulunmadan veya bu kuruluşlara tabi olarak çalışmakta iken belediye başkanlığına seçilenlerin istekleri üzerine Sandıkça ilgilendirilecekleri hükmü getirildiğinden, Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan yaşlılık aylığı almakta iken belediye başkanlığına seçilerek 1989-1994 ile 1999-2004 yılları arasında belediye başkanlığı yapan ve bu süre içerisinde Emekli Sandığı ile ilgilendirme isteminde bulunmayarak sigortalılığını devam ettiren davacının da, başvuruda bulunduğu tarihten ileriye yönelik olarak bu hükümden yararlandırılması ve Emekli Sandığı ile ilgilendirilmesi zorunlu olduğu gerekçesiyle, aksi yönde tesis edilen işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kalınan özlük ve parasal hakların davanın açıldığı 11/11/2010 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece kanunların yürürlüğe girdiği tarihten sonra hüküm ifade edeceği, davacının belediye başkanlığı görev süresinin 5434 sayılı Kanun'un 12. Maddesinde değişiklik yapan 5393 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinden önce sona ermiş olması ve anılan Kanun'da yürürlük tarihinden önce belediye başkanlığı yapmış olanların da Sandıkla ilgilendirilmelerine imkan tanıyan bir düzenlemeye yer verilmemiş olması sebebiyle davacının geçmişe dönük olarak Sandıkla ilgilendirilmesinin mümkün bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 50/4. maddesinde, Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesinin bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılacağı hükmüne yer verilmiştir.
Temyizen incelenen kararda, İdare Mahkemesince bozma kararında belirtilen esaslara uyulduğu anlaşılmış olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2.Dava konusu işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kalınan özlük ve parasal hakların davanın açıldığı 11/11/2010 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi yolundaki ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3.Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4.Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5.2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 14/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.