Esas No: 2021/4497
Karar No: 2022/2320
Karar Tarihi: 23.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/4497 Esas 2022/2320 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, sözleşme ile kefil olduğu gayri nakdi kredi hesabının kapatıldığını ve davası dışı şirkete yeni krediler kullandırıldığını ancak bu borçların ödenmemesi nedeniyle icra takibi yapıldığını iddia etmiştir. Takibin kesinleşmesi sonucu, davalı bankanın davacıdan haksız olarak 100.000.-TL tahsil ettiğini belirtmiştir. Davacı, bu tutarın ödeme tarihinden itibaren kanuni faiziyle birlikte tahsil edilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, bu karar temlik edilen davalı vekili tarafından temyiz edildiği için Daire tarafından bozulmuştur. Karar düzeltme istemi sonrasında dosyada eksiklikler tespit edilmiş ve davacı vekilinin itirazları hakkında karar verilebilmesi için mahkemeye geri gönderilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri: Borçlar Kanunu Madde 401, 388, 94, 1052.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 24.04.2019 gün ve 2018/84 - 2019/369 sayılı kararı bozan Daire'nin 01.03.2021 gün ve 2020/3754 - 2021/1855 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş olmakla, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 12.06.2006 tarihli sözleşme ile kefili olduğu gayri nakdi kredi hesabının kapatıldığını, daha sonra davalı banka tarafından dava dışı şirkete davacının taraf olmadığı kredi sözleşmelerine istinaden yeni krediler kullandırıldığı ve bu kredi borçlarının ödenmemesi üzerine davacının da borçlu gösterilerek icra takibi yapıldığını, takibin kesinleştiğini, davalının haciz tehdidi altında davacıdan haksız olarak 100.000.-TL tahsil ettiğini, davacının davalı bankaya ödeme anında bir borcu bulunmadığını ileri sürerek, haksız olarak tahsil edilen 100.000.-TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kabulüne, 100.000.-TL'nin, 10.226,92 TL'sinin 28.10.2013 tarihinden, 74.753.-TL'sinin 01.07.2014 tarihinden, 15.020,08 TL'sinin 04.07.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte temlik eden ve temlik alan davalılardan tahsiline dair verilen kararın davalı (temlik eden) vekili tarafından temyizi üzerine karar Dairemizce bozulmuştur.
Bu kez, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyanın incelenmesinde; Dairemizin geri çevirme kararından sonra Dünya Varlık Yönetim A.Ş. vekili tarafından sunulan 23.06.2021 tarihli dilekçede “dava konusu alacağın taraflarına temlik edilmesinden sonra görülen lüzum üzerine temlik edene geri temlik edildiği, dolayısıyla işbu davayı davalı sıfatıyla takibe yetkili şirketin Türkiye Garanti Bankası A.Ş. olduğu” belirtilmiş, ancak geri temlike ilişkin belgelerin dilekçeye eklenmediği görülmüştür. Bu durumda davacı vekilinin karar düzeltme isteminin incelenebilmesi için davalı ....’ye müzekkere yazılarak Dünya Varlık Yönetim A.Ş. ile birleşen Hayat Varlık Yönetim A.Ş.’ye dava devam ederken yapılan temlike konu takip dosyasının geri temlik alınıp alınmadığının sorulması, geri temlik alınmışsa buna ilişkin belge suretlerinin gönderilmesinin istenilmesinden sonra davacı vekilinin karar düzeltme itirazları hakkında bir karar verilmesi için Dairemize gönderilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan şekilde işlem yapılıp, eksiklikler tamamlandıktan sonra Dairemize gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 23/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.