Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5414
Karar No: 2019/2056

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2017/5414 Esas 2019/2056 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2017/5414 E.  ,  2019/2056 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada ... 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 27/03/2017 tarih ve 2016/18 E. - 2017/95 K. sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin reddine- kabulü dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesince verilen 05/10/2017 tarih ve 2017/879-2017/861 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkillerinin “KARMEN” markasının hak sahibi olduğunu, markanın 31/12/1988 tarihinde 109622 tescil numarası ile ... adına “Gecelik, sabahlık, jipon, kilot, sütyen, pijama, eşarp, gömlek” mal ve hizmetleri sınıfında tescil edildiğini, ancak süresi içinde yenilenmediğinden düştüğünü, 2000 yılında yeniden tescil için 2000/17847 başvuru numarası ile başvuru yapıldığını, talebin reddedildiğini, bu karara karşı itirazın da nihai olarak ...’nın 23/11/2001 tarih 2001-M-2000 sayılı kararı ile reddedilmesi üzerine ... 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesin’de 2006/73 E. sayılı dosya ile açtıkları dava sonucunda 10/07/2008 tarihinde davanın kabulüne karar verildiğini, bu kararın onandığını, karar sonrasında tescil sürecine devam edildiğini, ancak yapılan ilana davalı şirketin itiraz ettiğini, itiraz üzerine her iki markanın da 556 sayılı KHK 8/1 maddesi gereğince benzerlik/karıştırma ihtimali bulunduğu gerekçesi ile itirazın kabul edildiğini, karara yapılan itirazın nihai olarak ...’nın 19/11/2015 tarih 2015-M-10975 sayılı kararı ile davalının “CARMEN ALLOVER THE WORLD” markası ile bağlantı kurulma ihtimali de dahil karıştırma ihtimaline yol açacak derecede benzer olduğu gerekçesi ile reddedildiğini, ...’nın daha önce mahkemece verilip kesinleşen kararı yok saydığını, markanın 556 sayılı KHK 7/son ve 8/1 maddesi çerçevesinde tesciline engel bulunmadığını, müvekkilinin markayı 1988 yılında tescil edip aralıksız kullanmaya devam ettiğini, davalının markasının ise 1996 yılında tescil edildiğini, olayda objektif iyiniyet kurullarına aykırılık bulunduğunu ileri sürerek ...’nın 19/11/2015 tarih 2015-M-10975 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Diğer davalı vekili, davacının markası ile müvekkilinin markasının iltibas yaratacak düzeyde benzer olduğunu, davacının markasının tescili halinde davalının marka hakkının ihlal edileceği gibi haksız rekabet durumunun meydana geleceğini, markalar arasında sadece bir harf değişikliği bulunduğunu, telaffuzda ise okunuşun birebir aynı olduğunu, görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunduğunu, davacının markasının müvekkili markasının serisi olarak algılanacağını, tescili istenilen markanın davalının markası ile aynı sınıflarda kullanmak istendiğini 25. sınıftaki malların müvekkilinin malları ile ilintili bulunduğunu, tüketici tarafından malların karıştırılma ihtimali bulunduğunu, müvekkilinin markayı eskiye dayalı kullanımının bulunduğunu, “CARMEN” markasının gerçek ve öncelikli hak sahibi olduğunu, markanın 1993 yılından beri aktif olarak kullanıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraf markaları arasında 556 sayılı KHK 8/1-b maddesi anlamında iltibas koşulunun oluşmadığı, davacının başvuru ibaresi üzerinde markanın tescilli olarak uzun süre kullanması, asli unsuru muhafaza edilerek, işletme ile bağlantısı ve tüketici nezdinde yarattığı izlenim korunmak suretiyle oluşturulması, aynı veya aynı tür mal ve hizmetleri içermesi nedeniyle kazanılmış hakkı bulunduğu gerekçesiyle davalı Kurum ...’nın 2015-M-10975 sayılı kararının iptaline karar verilmiştir.
    Karara karşı, davalılar vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    ... Bölge Adliye Mahkemesince, dava konusu "KARMEN" ibareli marka tescil başvurusunun davacının önceki marka ile aynı ibareyi ve aynı emtiayı içerdiği, davacıların markalarına başkasına ait bir markaya yakınlaşma/iltibas çabası olmaksızın uzun yıllardır fiili kullanımla emek ve bütçe ayırdıkları, davacıların yenilemeyi ihmal ettikleri kendi markalarını tescil ettirme ile kendi markaları ve işletmeleriyle tüketici nezdinde yaratılan izlenimi koruma çabası içinde oldukları, 556 sayılı KHK"nın 41. maddesi uyarınca marka koruma süresinin sona erdiği ayın son gününden önceki altı ay içinde ve koruma süresinin sona erdiği ayın son gününden itibaren altı aylık süre uzatımı içinde de yapılabileceği için davacının markasının hükümsüz sayıldığı/müddet olduğu tarihin 30.04.1999 tarihi olduğu, davalı Kurum tarafından davacının 109622 sayılı "KARMEN" markası hükümsüz kalmadan ve hatta 556 sayılı KHK"nın 41. maddesi gereği koruma süresi dahi dolmadan davacının 169028 sayılı "CARMEN+Şekil" markasının 16.01.1997 tarihinde tesciline izin verildiği, henüz davacının 109622 sayılı "KARMEN" markası hükümsüz kalmadan ve hatta koruma süresi dahi dolmadan tescil edilen davalı markasının 04.10.2000 tarihine kadar tescilinin mümkün bulunmadığı, her halükarda, 556 sayılı KHK"nın 8/3 maddesi ve ... 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi"nin 10.07.2008 tarihli kesinleşen kararı çerçevesinde davacının "KARMEN" ibaresi üzerinde ilk tescil tarihi olan 04.10.1988 tarihinden itibaren ve davalıdan 10 yıl öncesine dayanan öncelik hakkına sahip olduğu, davacı "KARMEN" markasının hükümsüz sayıldığı/müddet olduğu 30.04.1999 ile dava konusu başvurunun yapıldığı ve tekrar 556 sayılı KHK"nın 40 maddesi uyarınca korunmaya başlandığı 24.08.2000 tarihi arasında, marka korumasından mahrum kalmış ise de bu dönemde de davacı tarafından fiilen kullanıldığı, mahkemece, davacı tarafın isteminin yukarıda açıklanan gerekçe ile kabulü gerekirken, yazılı gerekçelerle kabulü doğru olmadığından ... 4. Fikri Sınai Hukuk Mahkemesinin 27.03.2017 gün ve 2016/18 E. 2017/95 K. sayılı kararının gerekçe yönünden, davanın kabulü ile davalı Kurum ...’nın 2015-M-10975 sayılı kararının iptaline karar verilmiştir.
    Karar, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 13,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan ayrı ayrı alınmasına, 12/03/2019 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY

    1- Dava, marka başvurusunun reddine dair davalı Kurum kararının iptali istemine ilişkindir.
    2- Davacının başvuru markası ile davalının itiraz ve redde gerekçe markaları arasında KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında karıştırılma tehlikesi bulunduğu hususunda bir görüş ayrılığı bulunmamaktadır. Bununla birlikte, davacı, davalının marka başvurusundan önce doğmuş öncelik hakkını ileri sürerek, kendi markasının da tescilini talep etmektedir.
    3- Olaya uygulanacak mülga 556 sayılı KHK’nın 8/ son maddesinde yer alan “Bir markanın yenilenmeme nedeniyle koruma süresinin dolmasından sonra iki yıl içerisinde aynı veya benzer markanın, aynı veya benzer mal ve hizmetler için yapılan tescil başvurusu itiraz üzerine reddedilir.” Hükmü ile yine KHK’nın 35/2 maddesinde yer alan “8 inci maddenin son fıkrası çerçevesinde yapılacak itiraz, ancak itiraz eden kişinin markasını bu süre içerisinde kullanmaması halinde reddedilir.” hükmü birlikte yorumlandığından, marka koruma süresi dolmuş olan marka sahibinin, markasını cidden ve fiilen kullanmış olması şartıyla, koruma süresi dolduktan sonra bile, tıpkı marka başvurusu devam ediyormuş gibi, başkalarının marka başvurusuna itiraz hakkı bulunmaktadır. Bununla birlikte, başkalarının marka başvurusuna bu süre içerisinde itiraz edip başvurunun reddini sağlama veya hükümsüzlüğünü talep etmeksizin, koruma süresi dolan markasını kendi yeniden tescil başvurusunda bulunması olanaksızdır. Zira 556 sayılı KHK’ya göre Türk Marka Hukukunda, marka koruması tescil esasına ve markanın tekliği ilkesine dayalıdır. Aynı mal ve hizmet alanında, aynı işaretlerin kullanılması KHK’nın 7/1-b ve 8/1-b maddeleri uyarınca tescil engeline tabidir. Koruma süresi dolan marka sahibinin, her iki markanın bir arada yaşamasını sağlayacak şekilde, hem başkasının marka başvurusuna karşı çıkmadan, hem de kendi markasını tescil ettirme imkanı bulunmamaktadır.
    4- Somut olayda, davacı, kendi markasının koruma süresi dolduktan sonra, davalının yaptığı marka başvurusuna itiraz etmeden ve hükümsüzlük davası da açmadan, kendi markasının da tescilini talep ettiğinden, kanundaki genel ilkelere ters olacak şekilde başvurunun reddine dair ... ... kararı doğru olduğu halde, Mahkemece, aksi düşünceyle davanın kabulüne, BAM tarafından da istinaf isteminin reddine dair kararın onanmasına dair Dairemiz çoğunluk görüşüne katılmıyorum.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi