1. Hukuk Dairesi 2019/4688 E. , 2020/243 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... "un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir.
Davacılar, ... ve ... parsel sayılı taşınmazların Fransızlar zamanında yapılan kadastro tespiti sonucunda ... Vakfı adına tescil edildiğini, mirasbıranları ve vakfın mütevellisi ...’ın 30.07.1971 tarihinde çocuksuz olarak öldüğünü ve mirasının kendilerine intikal ettiğini, dava konusu taşınmazların tapuda mirasbırakan ... adına kayıtlı iken davalı ...’nün tek taraflı olarak aldığı kararlar sonucunda mirasbırakanlarının mülkiyet hakkının sonlandırdığını, hukuka aykırı olarak anılan vakfın zürriyet vakfından mazbut vakfa dönüştürüldüğünü ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile mülkiyetinin eski hale iadesine, vasfının zürriyet vakfı olarak kaydının icrasına, mümkün olmadığı takdirde taşınmazların değeri ve gelirleri yönünden tazminata hükmedilmedilmesine istemişlerdir.
Davalı, 15 Rebiulevvel 1340 tarihli vakfiyesine göre mülhak ... Vakfının son mütevellisi ..."ın 15.12.1970 tarihinde azledildiğini, azil kararının iptali için ...’nın dava açtığını, 30.07.1971 tarihinde vefat etmesi nedeniyle Danıştay 12. Dairesinin 13.10.1971 gün ve 1971/2301E., 1971/2220 K. sayılı ilamı ile davanın iptal edildiğini, son mütevelli ..."ın çocuğunun olmadığını, kardeşinin iki oğlunun olduğu ve Suriye"de ikamet ettiklerini, yeğenlerinden ..."ın Türkiye"ye gelerek Türk nüfus cüzdanı aldığını, daha sonra Türk vatandaşlığının iptali ile sınır dışı edildiğini, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan şahısların Vakıflar Kanununa göre vakıf mütevellisi olamayacağını, bu nedenlerle vakfa bir mütevelli tayini mümkün olmadığından 05.05.1982 gün ve 130-124 sayılı karar ile ... İdare Meclisi tarafından vakfın mazbutaya alındığını ve bu kararın iptali için açılan davanın da reddedildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, vakfın mazbut vakıflar arasına alındığı ve mazbut vakıflar arasına alınma kararının iptali için açılan davanın reddedildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; ... parsel sayılı taşınmazın 09.11.1929 tarihinde ... Vakfı adına tespit gördüğü, ... parsel sayılı taşınmazla tevhidi ile ... parsel sayılı taşınmazın oluştuğu, ... parsel sayılı taşınmazın da 17.02.1988 tarihinde ifrazı ile ... ve ... parsel sayılı taşınmazların oluştuğu, ... parsel sayılı taşınmazın yola terk edildiği, .. parsel sayılı taşınmazın da ... Vakfı adına tescil edildiği, 01.09.1988 tarihinde ... parsel sayılı taşınmazın ifrazı ile ... ve ... parsel sayılı taşınmazların oluştuğu, ... parsel sayılı taşınmaz ile ... Belediyesine ait ... ve ... parsel sayılı taşınmazların tevhidi ile ... parsel sayılı taşınmazın oluştuğu, ... parsel sayılı taşınmazın 453/547 payının ... Vakfı adına, 94/547 payının ise ... Belediyesi adına tescil edildiği, Vakfın son mütevellisi ...’ın 15.12.1970 tarihinda azledildiği, Vakfın 05.05.1982 tarihinde mazbut vakıf statüsüne alındığı, mazbutiyet kararının iptali için ... tarafından dava açıldığı ve davanın usulden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
5737 Sayılı Vakıflar Kanununun 7. maddesinde “On yıl süreyle yönetici atanamayan veya yönetim organı oluşturulamayan mülhak vakıflar, mahkeme kararıyla Genel Müdürlükçe yönetilir ve temsil edilir. Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce mazbut vakıflar arasına alınan vakıflarla, bu Kanuna göre mazbut vakıflar arasına alınan vakıflara bir daha yönetici seçimi ve ataması yapılamaz. İlgililerin vakfiye şartlarına göre intifa hakları saklıdır. İntifa haklarına ilişkin talepler galle fazlası almaya hak kazanıldığını gösteren mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren beş yıl geçmekle düşer. Mazbut vakıflarda intifa hakları, galle fazlası almaya hak kazanıldığını gösteren mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren, vakfın son beş yıl içindeki malvarlığı, gelirleri ve giderleri ile sınırlı olmak ve galle fazlasının mevcudiyeti şartıyla Genel Müdürlükçe belirlenir.” düzenlemeleri yapılmıştır. Kanunun 75. maddesinde ise mazbut ve mülhak vakıfların vakfiyelerindeki şartlar doğrultusunda, ilgililerin haklarının saklı olduğu, bu hakların kullanılmasına ilişkin usûl ve esasların yönetmelikle düzenleneceği kararlaştırılmıştır.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacıların tapu iptali ve tescili taleplerine yönelik temyiz itirazlarının reddine,
Davacıların tazminat taleplerine gelince;
Somut olayda, davacılar terditli olarak vakıf gelirlerinden pay istemektedirler. Bu nedenle, öncelikle mahkemece Vakıflar Kanunun 7. ve 75. maddeleri dikkate alınarak, davacılara galleye müstehak vakıf evladı olduklarının tespiti hususunda dava açmaları için süre verilmesi, dava açılması halinde ise sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davacıların tazminat talepleri konusunda değerlendirme yapılmaksızın karar verilemesi doğru değildir.
Davacıların değinilen yön itibariyle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine 20/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.