20. Ceza Dairesi 2015/10049 E. , 2019/477 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanık ... hakkında Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 20.06.2012 tarihli iddianamesi ile TCK’nın 191/1 maddesi uyarınca kamu davası açılmasına rağmen, mahkemece bu konuda karar verilmediği anlaşılmakla sanık ...’nın üzerine atılı “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan dolayı açılan kamu davasında zamanaşımı süresi içerisinde bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.
Diğer temyiz itirazlarının reddine;
1) Sanıkların yüzüne karşı verilen ve hükmün esasını oluşturan 05.11.2012 tarihli kısa kararda “Emanetin sırasında kayıtlı, görüntü CD sinin delil olarak dosyada saklanmasına, Hüküm kesinleşmeden önce gerçekleşen ve şahsî hürriyeti sınırlama sonucunu doğuran bütün haller nedeniyle geçirilmiş sürelerin, TCK-63 maddesi uyarınca sanığın cezasından MAHSUBUNA, CMK-100 maddesindeki yasal şartlar ortadan kalktığından, sanığın TAHLİYESİNE, Başka suçtan tutuklu veya hükümlü değilse, derhal serbest bırakılması için Cumhuriyet Başsavcılığına MÜZEKKERE YAZILMASINA,
Sanığın yargılaması için yapılan ve sonuçları itibariyle sanığa yükletilebilecek nitelikte olan, gerekçeli kararda dökümü verilecek, toplam ( ) TL. yargılama giderinin, CMK-325 maddesi uyarınca sanıktan tahsiline, dair, sanık ile müdafiinin yüzlerinde, Cumhuriyet savcısı ( 21415 ) huzurunda, esas hakkındaki görüşe uygun, aşağıda belirtildiği şekilde yasa yoluna başvurulmadığı takdirde kararın kesinleşeceği ihtarıyla, yüzüne karşı okunan ilgililer için okunmayı izleyen günden, yokluğunda okunan ilgililer için ise kararın ilgilinin adresine tebliğini izleyen günden itibaren 7 gün içerisinde, Mahkememize verilecek veya bulunulan yer Ağır Ceza Mahkemesi, olmaması halinde ise Asliye Ceza Mahkemesi aracılığıyla Mahkememize gönderilecek bir Dilekçe ya da Mahkememiz Zabıt Katibine tutanağa bağlanmak şartıyla bulunulacak Beyan ile, tutukluluk halinin olması durumunda ise ayrıca bulunulan Ceza İnfaz Kurumu Müdürüne tutanağa bağlanmak şartıyla bulunulabilecek Beyan ile, 5320 S.Y.nın 8/1 maddesi göstermesiyle, 1412 S.Y.nın 310. maddesi gereğince, YARGITAY NEZDİNDE TEMYİZ YOLU AÇIK OLMAK ÜZERE, Oybirliğiyle verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.” şeklinde bir hüküm kurulmasına rağmen gerekçeli karar da söz konusu kısa karardakinden farklı olarak ilgili kısmın bulunmaması sebebiyle gerekçeli karar ile kısa karar arasında çelişki oluşturulması,
2) Sanık ... hakkında TCK’nın 188/3. maddesi gereğince belirlenen 5 yıl hapis ve 5 gün adli para cezasında, TCK’nın 31/3 maddesi uyarınca 1/3 oranında indirim yapılırken hesap hatası sonucu 3 gün adli para cezası yerine 2 gün adli para cezasına karar verildiği, TCK 62/1 maddesi uyarınca da 1/6 oranında indirim yapıldığında 2 gün adli para cezası yerine 1 gün adli para cezası’na hükmedilerek sanık hakkında eksik adli para cezası verilmesi,
3) Mahkeme heyetince düzenlenen 05.12.2012 tarihli tutanakta “Mahkememizin 2012/312 esas sayılı dosyasında 05/11/2012 tarihinde yapılan duruşmada karar verilip tefhim edilmiş, SSÇ ... nın SİR düzenlenmesi için Çocuk Mahkemesi uzmanlarına müracaat etmesi gerektiğinden üzerinde bulunan nüfus cüzdanı mübaşir marifetiyle alınarak öğleden sonra mahkememize müracaat etmesi istenilmiş fakat öğleden sonra saat 17:00 a kadar beklenildiği halde bu kişi mahkememize müracaat etmemiş, daha sonra ibraz ettiği kimlik üzerinde yapılan incelemede kimliğin üzerinde fotoğraf bulunmadığı, kaplamasının kalktığı, soğuk damga izinin bulunmadığı anlaşılmış, dosyada yapılan incelemede şahıs bilgileri formu üzerinde bulunan fotoğrafın tam olarak tespit edilememekle birlikte duruşmaya gelen şahsa ait olmadığı anlaşılmış, muhtemelen bu sebeple duruşmaya giren yaklaşık 1,80 cm boyunda, zayıf, uzun boylu, uzun yüzlü şahsın mahkememize müracaat etmediği kanaatine varılmış” şeklinde tutanak düzenlendikten sonra yine mahkeme heyetince 14.11.2012 tarihli tutanakta “Mahkememizin 2012/312 esas sayılı dosyasında 05/11/2012 tarihinde yapılan duruşmada karar verilip tefhim edilmiş, SSÇ ...’nın SİR düzenlenmesi için Çocuk Mahkemesi uzmanlarına müracaat etmesi gerektiğinden üzerinde bulunan nüfus cüzdanı mübaşir marifetiyle alınarak öğleden sonra mahkememize müracaat etmesi istenilmiş fakat öğleden sonra saat 17:00 a kadar beklenildiği halde bu kişi mahkememize müracaat etmemiş, daha sonra ibraz ettiği kimlik üzerinde yapılan incelemede kimliğin üzerinde fotoğraf bulunmadığı, kaplamasının kalktığı, soğuk damga izinin bulunmadığı anlaşılmış, dosyada yapılan incelemede şahıs bilgileri formu üzerinde bulunan fotoğrafın tam olarak tespit edilememekle birlikte duruşmaya gelen şahsa ait olmadığı anlaşılmış, muhtemelen bu sebeple duruşmaya giren yaklaşık 1,80 cm boyunda, zayıf, uzun boylu, uzun yüzlü şahsın mahkememize müracaat etmediği kanaatine varılmış ve tutanak tanzim edilmiş ise de, ... isimli kişi bu gün mahkememize müracaat ederek olay tarihinde cenazesi olduğunu o nedenle gelemediğini, nüfus cüzdanını almak istediğini beyan etmekle yeniden heyet tarafından şahıs huzura alındı, dosyadaki şahıs bilgileri formundaki fotoğraf ile karşılaştırma yapıldığında fotoğrafın şahsa benzediği, fotoğrafın siyah beyaz fotokopi olduğu anlaşıldı, sanığa sorulduğunda: fotoğrafın çok eski olduğunu, fotoğraftaki kişinin kendisi olduğunu beyan ettiği” şeklinde düzenlenmesi karşısında,
Dosya kapsamındaki mahkemece tutulan tutanaklar çerçevesinde mahkemece ifadesi alınan sanığın, hakkında kamu davası açılan sanık olup olmadığı konusunda şüphe hasıl olduğundan hakkında kamu davası açılan sanığın mahkeme huzurunda açık kimlik ve adres bilgileri belgeleri ile doğru tespit edilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
4) Suç tarihinde 15-18 yaş aralığında olan sanık ... hakkında sosyal inceleme raporunun alınmaması ve alınmama gerekçesinin kararda gösterilmemesi,
5) Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanık ...’nın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
6) Bursa Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü"nce suça konu uyuşturucu maddelerden alınan şahit numunenin müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ve sanık ...’nın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrası ve 1412 sayılı CMUK’nın 326. maddesinin 4. fıkrası uyarınca sonuç ceza yönünden sanık ...’ın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 21.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.