17. Hukuk Dairesi 2009/8418 E. , 2010/873 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Asliye 3.Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı Güvence Hesabı vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların, sürücü ve işleteni ile yasal sorumlusu oldukları aracın karıştığı kazada destekleri ... nun öldüğünü, müvekkillerinin bu nedenle zarar gördüklerini ileri sürerek, ıslahla birlikte toplam 88.982,53 TL maddi tazminatın üç davalıdan ve 140.000,00 TL manevi tazminatın ise sürücü ve işletenden temerrüt faizleriyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Güvence Hesabı vekili cevap dilekçesinde, limit ve kusurla sınırlı sorumlu olduklarını savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı ... Yener vekili, kusur ve tazminatı kabul etmediklerini savunmuştur. Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacıların destekten yoksun kaldıkları gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, toplam 88.982,53 TL maddi tazminatın tüm davalılardan ve toplam 45.000,00 TL manevi tazminatın sürücü ve işletenden temerrüt faiziyle tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı Güvence Hesabı vekili ile davalı ... vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava haksız eyleme dayalı destek ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; hükme esas alınan bilirkişi raporu destek tazminatı hesaplama ilkelerine uygun değildir. Bilirkişi raporunda ölen desteğin elde edebileceği gelirin tamamı davacılara paylaştırılarak
hesaplama yapılmıştır. Oysa, davacılar ile ölenin ekonomik ve sosyal durumları, ailedeki çocuk sayısı ile yaşanılan yörenin koşulları araştırılarak, ölenin sağ olması durumunda elde edebileceği gelirden, ne kadarını eşine, ne kadarını da çocuklarına ayıracağına ilişkin bir oranlama yapılmak suretiyle destek tazminatının hesaplanması gereklidir. Bu hesaplamada, kural olarak erkek çocuklara 18 yaşına, okumaları halinde ise, okulun sona ereceği tarihinde gözönünde bulundurulması gereklidir. O halde mahkemece, yukarıda açıklanan ilkelere uygun uzman bilirkişiden rapor alınmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-Davalı Güvence Hesabının sorumluluğu, 2918 sayılı KTK’nın 93. maddesi ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Genel Şartlarının 1. maddesi uyarınca, zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesindeki limitle sınırlıdır.
Bu nedenle, zorunlu mali sorumluluk sigortasının sorumluğunu üstlenen davalı Güvence Hesabı, poliçe limiti ile sınırlı olarak hüküm kurulması gerekirken, limiti aşacak biçimde karar verilmesi isabetli değildir.
4-Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartların B.2.b maddesi uyarınca, hükmolunan tazminatın sigorta bedelini geçmesi halinde, sigortacı yargılama giderleri ile vekalet ücretini, sigorta bedelinin, tazminata oranı dahilinde karar verilmesi gerekirken diğer davalılarla birlikte müteselsilen sorumlu tutulması da doğru değil, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... ve Güvence Hesabının ve 3 ve 4 numaralı bentte açıklanan nedenlerle de davalı Güvence Hesabının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün anılan davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 8.2.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.