Esas No: 2022/641
Karar No: 2022/15200
Karar Tarihi: 28.09.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2022/641 Esas 2022/15200 Karar Sayılı İlamı
Özet:
17 Mart 2011 tarihinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı kesinleştiğinden, denetim süresi içinde ikinci suçun işlendiği 12 Temmuz 2012 tarihine kadar dava zamanaşımının durduğu gözetilerek yapılan incelemede sanığa yüklenen dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarıyla ilgili olarak, suça konu olan bonolar hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmiştir. Ancak sanığın eylemi TCK'nin 158/1-d maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik tebliğnamedeki bozma isteyen görüş benimsenmiştir. Kanunda yer alan ceza türü ve üst sınırına göre, olağanüstü dava zamanaşımı 10 Eylül 2006 suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleşmiştir. Bu nedenle, sanık hakkındaki kamu davaları gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle düşmüştür. Hüküm, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca bozulmuş ancak yeniden yargılama yapılmayacağı için aynı kanunun 322. maddesine göre karar verilmesi mümkündür. Kanunlar: 5271 sayılı CMK'nin 231/8-son cümlesi, TCK'nin 158/1-d, 5237 sayılı TCK'nin 66/1-e ve 67/4. madde, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. madde, 1412 sayılı CMUK'nın 321. ve 322. madde, 223/8. madde.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
5271 sayılı CMK’nin 231/8-son cümlesi uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 17.03.2011 tarihinden, denetim süresi içinde ikinci suçun işlendiği 12.07.2012 tarihine kadar dava zamanaşımının durduğu gözetilerek yapılan incelemede; Suça konu bonoların hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilen ... tarafından icraya konulması karşısında, sanığın eyleminin TCK'nin 158/1-d maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna ilişkin tebliğnamedeki bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir
Sanığa yüklenen "Dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik” suçlarının Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, 10.09.2006 olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla sanık müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 28.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.