Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5446
Karar No: 2017/13839
Karar Tarihi: 12.10.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/5446 Esas 2017/13839 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/5446 E.  ,  2017/13839 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki kişisel eşyaların iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davalı ile boşandıklarını, boşandıktan sonra çeyiz senedindeki eşyaların hiçbirisinin iade edilmediğini, davalı tarafından teslim edilen birkısım çeyiz eşyaları ile dava dilekçesinde talep edilen eşyaların farklı olduklarını belirterek, davalıda bulunan ve senette cinsi, adedi ve değeri yazılı olan eşyaların aynen iadesine, yoksa bedellerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı; çeyiz senedinin davacı rızasına aykırı olarak gerçeğe aykırı şekilde doldurulduğunu, senet içeriğinin gerçeğe aykırı olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; çeyiz eşyalarının nelerden ibaret olduğu ve ziynet eşyalarının davacıdan alınarak davalı uhdesinde ne şekilde bulunduğu ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava; çeyiz senedine dayalı ziynet ve eşya alacağı istemine ilişkindir.
    4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK)’nun “İspat Yükü” başlıklı 6.maddesinde; “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” ifadesine yer verilmiştir.
    Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.
    6100 sayılı HMK m.189/3 maddesi(1086 sayılı HUMK mad. 287) "Kanunun belirli delillerle ispatını emrettiği hususla, başka delillerle ispat olunamaz " hükmünü amirdir. Aynı Kanunun m.200/I maddesi " senetle ispat" (1086 sayılı HUMK mad. 288) ve 200/II (1086 sayılı HUMK mad. 289) maddesinde de “senetle ispat gereken hallerde karşı tarafın açık muvafakati ile tanık dinlenebileceği” hususları düzenlenmektedir. Yine Aynı Kanunun m.201

    maddesinde de (1086 sayılı HUMK mad. 290); "Senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler … liradan az bir miktara ait olsa bile tanıkla ispat olunamaz." denilmekte; 203.maddesinde de (1086 sayılı HUMK mad. 293); "senetle ispat zorunluluğunun istisnaları" düzenlenmiş ve hangi hallerde tanık dinlenebileceği belirtilmiştir.
    Eldeki dava, çeyiz senedinden dolayı ziynet ve ev (çeyiz) eşyalarının bedellerinin aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkin olduğuna göre, konunun ispat hukuku açısından ele alınması gerekir.
    Dava konusu edilen ziynet ve ev (çeyiz) eşyaları, taraflar arasında 10.06.2012 tarihli senede bağlanmış olup davalıyı bağlar. Taraflar arasında düzenlenen çeyiz senedinde açıkça, senette yazılı ziynet ve ev (çeyiz) eşyalarının davalı ve davalının babasına teslim edildiği, taraflar arasında ihtilaf vukuunda bugünkü bedeli olan yetmişaltıbin TL"nin gerek mal, gerek eşya olarak ödenmesinin belirtildiği ve imza altına alındığı sabit olmakla, çeyiz senedindeki bu beyanların aksini, davalı ispatlamakla yükümlüdür.
    Hal böyle olunca, mahkemece; eldeki somut uyuşmazlıkta ispat külfetinin davalıda olduğu gözetilmeksizin, ispat yükünün davacı tarafta olduğu şeklindeki yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK"nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi