22. Hukuk Dairesi 2015/4983 E. , 2016/10387 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla çalışma, yıllık izin ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin asgari ücretle davalı işyerinde 10.07.1997-18.04.2013 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı tarafından haklı neden olmaksızın feshedildiğini beyanla kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai, hafta tatili, yıllık ücretli izin ve genel tatil alacaklarını talep etmiştir.
Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacının mevsimlik işçi olarak çalıştığını ve iş sözleşmesini haklı neden olmaksızın feshettiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Fazla mesai yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen söz konusu alacakların ödendiği varsayılır.
Fazla mesainin ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla mesaisi olup olmadığı araştırılmalıdır.
Somut olayda davacı işçinin, 10.07.1997-18.04.2013 tarihleri arasında davalı işyerinde fasılalı olarak çalışmış, mahkemece hükme esas teşkil eden bilirkişi raporunda fazla mesai ücretleri tanık beyanlarına göre davacının haftanın altı günü 08:00-20:00 saatleri arası çalıştığı ve ara dinlenme sonrası haftada onsekiz saat fazla mesai yaptığı kabulü ile hesaplanmıştır.
Tüm dosya kapsamı, yapılan işin niteliği ve taraf tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde davacının sezon olarak nitelendirilen eylül, ekim, kasım ve aralık aylarında haftada onsekiz saat fazla mesai yaptığı kabulü dosya içeriğine daha uygun düşeceği anlaşıldığından yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır.
3-Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Dairemizce uygun bir indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak, fazla çalışmanın taktiri delil niteliğindeki tanık anlatımları yerine, yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir.
Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının fazla mesaisinin tanık beyanlarına göre hesaplandığı anlaşılmış olup mahkemece uygun bir indirim yapılmaksızın fazla mesai ücretine hükmedilmesi isabetli olmamıştır. Davacının fazla mesainin tanık beyanlarına göre tespit edildiği dönemde yapılan işin niteliği dikkate alınarak, işçinin hasta ve mazeretli olabileceği günler için mahkemece uygun bir indirime gidilmemesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.04.2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi.