3. Hukuk Dairesi 2016/4746 E. , 2017/13838 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; ağılın dışında yolda bulunan elektrik direğinde topraklama için kullanılan şeridin kısa devre yaparak ıslak toprağa elektrik vermesi sonucu iki gebe ineğin öldüğünü, davalı kurumunun sorumlu olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 8.000 TL haksız fiil nedeniyle iki büyükbaş hayvan için oluşan alacak ve 150,00 TL ölü ineklerin taşınması için kepçe bedeli toplam 8.150 TL’nin olay tarihinden itibaren ticari faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu doğrultusunda ıslah dilekçesi ile talebini iki inek bedeli 8.948 TL ve 150 TL kepçe bedeli toplam 9.098 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı; kusuru bulunmadığını, abone kablosundan meydana gelen kopma sonucu zararın oluştuğunu, ölen hayvanların hamile olduğuna dair tespit olmadığını, talebin fahiş olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 8.150,00 TL"nin 27.10.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının sair ve davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-)HMK"nın 266 ve devamı maddeleri uyarınca hakim; çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hâkim, kendisinin sahip olmadığı özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişiye başvurur. Bu nedenle, bilirkişinin kendisinden sorulan husus hakkında, özel ve teknik bir bilgiye sahip olması, başka bir deyişle o konuda uzmanlaşmış olması gerekir.
HMK’nun 281. maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.
Bilirkişiler, raporlarını hazırlarken raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. Bilirkişi raporu aynı zamanda Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak, bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabilir.
Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hâkim çelişkiyi gidermeden karar veremez.
Somut olayda; mahkemece davalının sorumlu olduğu zararın belirlenmesi açısından, bilirkişiden alınan 25.09.2014 tarihli raporda ölen iki inek bedelinin 8.000 TL olduğu olduğu belirlenmiştir. Bu rapor yeterli görülmeyerek 24.12.2014 tarihli ek rapor alınmış, ek raporda ölen iki inek bedelinin 8.948 TL olduğu belirlenmiştir. Alınan kök ve ek raporlarda davacının sorumlu olduğu miktar yönünden iki rapor arasındaki çelişki giderilmeksizin, ilk rapordan ayrılmaya neden olan gerekçe de açıklanmaksızın kök rapora dayalı olarak hüküm kurulmuştur.
Hâl böyle olunca, mahkemece; yukarıda açıklanan maddî ve hukukî olgular gözetilerek, kök ve ek rapor arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde; somut verilere dayalı, gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınması, daha sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek, hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bendde açıklanan nedenle temyiz eden davacının sair ve davalının tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bendde açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 12.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.