23. Hukuk Dairesi 2012/5243 E. , 2012/7268 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
DAVALILAR :
Taraflar arasındaki maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili kooperatifte 22.03.2009 tarihine kadar yönetim kurulu başkanı ve üyeleri olarak görev yapan davalıların, görev yaptıkları dönem içerisinde.... Elk. Pro. İnş. Tah. Tic. San. Ltd. Şti. ile kooperatif inşaatının elektrik işlerinin yapılması için anlaşma imzaladıklarını, yapılan anlaşma gereği kooperatif senetlerini imzalayarak, bu şirkete teslim ettiklerini, kooperatifin borçlu olduğu senetlerin ödeme günlerinde kooperatif kasasında bu senet bedellerini ödeyebilecek miktarda para olmasına rağmen, davalıların bu bedelleri alacaklısına yasal sebep olmaksızın ödememeleri üzerine alacaklı şirket tarafından Bursa 4. İcra Müdürlüğü"nün 2009/15746 Esas sayılı dosyası ile davacı kooperatif aleyhine icra takibi başlatıldığını ve müvekkili davacının fazladan 7.620,00 TL ödeyerek, icra takibini sona erdirdiğini ileri sürerek, müvekkilinin uğramış olduğu 7.620,00 TL maddi zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacı kooperatif ile dava dışı Hendese Şirketi arasında düzenlenen sözleşmenin 16. maddesinde TUS ödemelerinin fiyata dahil olduğu, yine davacı kooperatif ile teknik uygulama sorumlusu ... arasında imzalanan 28.09.2006 tarihli "Teknik Uygulama Sorumluluğu İçin Taraflar Arasındaki Sözleşme" başlıklı sözleşmenin 5. maddesinde davaya esas 5 adet bononun alındığının anlaşıldığı, tanık beyanlarından da davacı kooperatifte yönetim kurulu üyelerinin değişmesi nedeni ile göreve gelen yeni yönetim kurulunun, dava dışı Hendese Şirketi"ne iş bittikçe ödemesi gereken ödemeleri yapmamaları sebebi ile Hendese Şirketi tarafından alınan senetlerin icraya konulduğunun anlaşıldığı, davalıların kooperatif yönetim kurulu üyeliklerinin devam ettiği süre içerisinde, kooperatif tarafından Hendese Şirketi"ne işler yapıldıkça yapılan işler için düzenli olarak çekle ödeme yapıldığı için senetlerin ödemesinin gündeme gelmediği ve tanık beyanlarından Hendese Şirketi"nin senetleri icraya koymadan davacı kooperatif yönetim kurulu üyeleri ile görüşüp senet bedellerinin ödenmesini istemesine rağmen davacı kooperatifin yeni yönetim kurulunun mahkeme kararı olmadan senet bedellerini ödemeyecekleri beyanı üzerine icra takibi yaptıkları, davalıların senetlerin ödenmemesinde kusurlarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1) Dava, davacı kooperatifin eski yönetim kurulu üyesi olan davalılara karşı açılmış sorumluluk davası olup, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 62. maddesi ve yine aynı Kanun"un 98"nci maddesi yollaması ile TTK’nın 336. maddesi uyarınca, yönetim kurulu üyeleri yasa ve anasözleşmenin kendilerine yüklediği görevleri kasden veya ihmal ile yerine getirmedikleri takdirde oluşacak zararlardan kooperatife karşı da sorumludurlar. Dosya içerisinde denetçilerin davayı açan vekile verdikleri bir vekaletnameye ve davayı asıl olarak takip edeceklerini mahkemeye bildirdiklerine dair beyanlarına rastlanmamıştır. Kooperatifin eski yönetim kurulu üyeleri hakkında açılan bir sorumluluk davasının görülebilmesi için 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 98. maddesi yollaması ile 6762 sayılı TTK"nın 341. maddesi hükmüne göre, genel kurulca sorumluluk kararı alınması ve davanın denetçiler tarafından açılması gerekmektedir. Ancak bu hususlarda eksiklik bulunması halinde, bunlar dava şartı olmayıp sonradan tamamlanabilen usuli eksiklik niteliğinde olduğundan, dava hemen reddedilmemelidir. Esasen bu hususlar üzerinde mahkemece re"sen durulması zorunludur.
Somut olayda, sorumluluk kararı alınmış ise de, dava denetçilerin verdiği bir vekaletname ile açılmış değildir. Bu durumda, mahkemece, davacı tarafa 6100 sayılı HMK"nın 52, 53 ve 54. ( 1086 sayılı HUMK" nın 39. ve 40.) maddeleri uyarınca uygun süre verilerek, davanın gelindiği aşamada görevde olan denetçilerin davayı açan vekile vekaletname vermesine ya da asıl olarak davayı takip etmelerine olanak tanınması, verilen süre içerisinde vekaletname vermezler ya da davayı asil olarak takip edeceklerini bildirmezler ise, davanın, açıklanan usul yönünden reddedilmesi gerekirken, mahkemece anılan eksiklik giderilmeden yargılamaya devamla davanın esastan reddi doğru görülmemiştir.
2) Bozma nedenine göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün, BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 10.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.