3. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/14990 Karar No: 2017/13837 Karar Tarihi: 12.10.2017
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/14990 Esas 2017/13837 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2017/14990 E. , 2017/13837 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, dava konusuz kaldığından hüküm tesisine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; borçlunun elektrik abonesi olup borcunu zamanında ödememesi nedeniyle aleyhine Şanlıurfa 3. İcra Müdürlüğü’nün 2014/10610 esas sayılı dosyasıyla yapılan ilamsız icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirterek haksız itirazın iptaline ve %20"den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı; davaya cevap vermemiştir. Mahkemece; dava dilekçesinde her ne kadar havale tarihi olarak 29/12/2014 yazılı ise de başvurma ve peşin harcın 30/12/2014 tarihinde yatırıldığı, davalı tarafın 30/12/2014 tarihinde davacı kuruma müracaatta bulunarak borcun tamamını ... olduğu, davacı kuruma 05/01/2015 tarihinde müzekkere yazılarak davalının borcunun bulunup bulunmadığının bildirilmesi istendiğinde, ."nin 29/01/2015 tarih 739 nolu ödemeden sonraki yazısında davalının borcunu ödemediğini bildirdiği bu itibarla yalnız davalının davanın açılmasına sebebiyet vermiş sayılamayacağı kanaatine varılarak, dava konusuz kaldığından hüküm tesisine yer olmadığına ve yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, elektrik tüketimi kaynaklı icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Esastan Sonuçlanmayan Davada Yargılama Gideri” başlıklı 331.maddesinin 1.fıkrasında; davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmedeceği düzenlenmiştir. Bu durumda mahkemenin yargılamaya devam ederek dava açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğunu tespit etmesi ve tutumuyla dava açılmasına sebep olan tarafı yargılama gideri ile mahkum etmesi gerekmektedir.
Somut olayda; davacı vekili, 14/09/2015 havale tarihli dilekçesi ile davalı şahsın ödeme yaptığını davanın konusuz kaldığını bu sebeple dosyanın bilirkişiye gönderilmesinden feragat ettiğini beyan etmiş ve dilekçesine davalının ödeme yapmış olduğunu gösterir belge sunmuştur. Mahkemece bu belgede müracaat tarihi olarak gösterilen tarihin ödeme tarihi olarak kabulü ile davalının davanın açılmasına sebebiyet vermiş sayılamayacağı gerekçesi ile yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmıştır. Oysa söz konusu belgedeki müracaat tarihinin, davacı kurumun 29/01/2015 tarihli cevabi yazısı da dikkate alındığında, borcun ödendiği tarih olup olmadığı açık değildir. Bu durumda mahkemece; davalının dava konusu borcu ödediği tarih araştırılıp, tarafların tüm delilleri toplandıktan sonra davacının dava açmaktaki haklılık durumu dikkate alınarak yargılama giderleri ve vekalet ücreti konusunda hüküm kurulması gerekirken gerekli araştırma yapılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 12.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.