Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/7241
Karar No: 2021/4272
Karar Tarihi: 30.03.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/7241 Esas 2021/4272 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2020/7241 E.  ,  2021/4272 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    No : 2017/52-2019/519

    İş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; ilâmda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davacılar ..., ..., ... avukatınca istenilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 30/03/2021 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü duruşmalı temyiz eden davalı ... ve davalılar ..., ..., ..., ... adlarına Av. ... geldiler. Diğer davalı ve davacılar adına gelen olmadı. Duruşmaya başlanarak, hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı günde Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre; tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
    Dosya kapsamından, 14/12/2011 tarihinde meydana gelen iş kazasında davacılar murisi sigortalının vefat ettiği, iş kazasının meydana gelişinde sigortalının %60, davalı işveren .... Gıda San. ve Tic. A.Ş.‘nin %40 oranında kusurlu oldukları, davacıların 18/11/2013 tarihinde davalı ... şirketine karşı açtıkları birleşen dava dosyasında davacı eş ... için 150.000,00 TL maddi, davacı çocuk ... için 15.000,00 TL maddi, davacı çocuk ... için 35.000,00 TL maddi tazminatın tahsili talebinde bulundukları anlaşılmaktadır.
    6100 sayılı HMK."nun 166"ncı (Mülga HUMK. nun 45"inci) maddesine göre ayrı ayrı açılmış davaların aralarında bağlantı bulunmaları halinde birleştirilerek bakılabilmesi mümkün olup, davaların birleştirilmesi sadece birleştirilen davaların yargılama safhalarının müşterek cereyan etmesi sonucunu doğurur. Başka bir anlatımla, birleştirmeye konu davalar bağımsız kimliklerini korurlar.
    Ayrıca 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 55. maddesinde, “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez.”hükmüne yer verilmiştir.
    Adalet Komisyonu"nun 55. madde gerekçesine göre; “sosyal güvenlik ödemelerinin, denkleştirme (indirim) işlevi görebilmesi, onun sorumluluğu doğuran olaya sebebiyet verenlere rücu edilebilmesine bağlıdır. Bu kural gereği, rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri; teknik arıza, tam kaçınılmazlık hallerindeki ödemeler, bu tazminatlardan indirilemez. Bağlanan gelirlerin, işçinin kusuru ve kaçınılmazlık gibi nedenlerle rücu edilemeyen kısmı da indirilemez. Bir kısmı rücu edilemeyen miktar dahi denkleştirilemeyeceği gibi, zarar görenin kusuruna (müterafık kusura) yansıyan sosyal güvenlik ödemeleri, tahsis tarihinden sonra meydana gelen sosyal güvenlik ödemelerindeki artışlar, kısmi kaçınılmazlık ve teknik arıza halindeki ödemeler ve benzerleri rücu edilemediğinden bu miktarlar dahi denkleştirilemez.”
    Yine, 6101 sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Kanunun 2. maddesine göre “Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları, gerçekleştirildikleri tarihe bakılmaksızın bütün fiil ve işlemlere uygulanır” Dairemizin ve giderek Yargıtay"ın yerleşmiş görüşleri, Kurumca bağlanan gelirlerin peşin sermaye değerinin ve geçici işgöremezlik ödeneklerinin hesaplanan zarardan indirilmesi, Kurumun rücu hakkının korunması ve mükerrer ödemeyi önleme ilkesine dayandığından, kamu düzenine ilişkin olarak kabul edilmiştir. Kaldı ki, 6098 sayılı Kanunun 55. maddesi de emredici bir hükme yer verdiğinden gerçekleştiği tarihe bakılmaksızın tüm fiil ve işlemlere uygulanmalıdır.
    Öte yandan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Hükmün Kapsamı” başlıklı 297. maddesinde :
    “(1) Hüküm "Türk Milleti Adına" verilir ve bu ibareden sonra aşağıdaki hususları kapsar:
    a)Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini.
    b)Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini.
    c)Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri.
    ç)Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini.
    d)Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını.
    e)Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi.
    (2)Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” şeklinde düzenleme getirilmiştir.
    Bütün bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında, asıl ve birleşen dava dosyaları yönünden ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken tek hüküm kurulması, mahkemece davacı eşin maddi zararının 116.110,99 TL, çocuk Mehmet’in maddi zararının 5.117,39 TL, çocuk ...’ün maddi zararının 22.824,02 TL olarak tespit edilmesine, birleşen dava dosyasında davacıların maddi tazminat taleplerinin asıl dava dosyasının davalılarına yönelik olarak yapılan ıslahtan daha fazla olmasına karşın davalı ... yönünden de diğer davalılar gibi taleple bağlı kalınarak eş lehine 41.739,94 TL, çocuk Mehmet lehine 1.490,60 TL ve çocuk ...lehine 5.221,41 TL maddi tazminatlara hükmedilmesi, manevi tazminatlarla ilgili hükümde işletilecek faiz konusunda infazda tereddüt oluşturacak şekilde eksik hüküm kurulması, Kurum’un 07/06/2012 tarihli cevabi yazısında davacılara ölüm aylığı bağlandığı, ölüm aylığının rücuya tabi olmadığı, ölüm gelirinin ise bağlanmadığı belirtildikten sonra mahkemece bu cevabi yazının hatalı yorumlanarak ölüm gelirilerinin ilk peşin sermaye değerlerinin rücuya tabi olmadığı kabulünden hareketle davacılara iş kazası sigorta kolundan bağlanan iş kazası ölüm gelirinin ilk peşin sermaye değerlerinin sorumlulara rücu edilebilecek kısmının hesaplanan maddi tazminat tutarlarından tenzil edilmemesi doğru olmamıştır.
    Kabul ve uygulamaya göre de vekalet ücretinin davalı ...Gıda San. ve Tic. A.Ş. ile davalı ...’nden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerekirken bu hususun kararda gösterilmemesi isabetsizdir.
    Mahkemece yapılacak iş, asıl ve birleşen dava dosyaları yönünden ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiğini gözetmek, yeni bir hesap raporu alınmasına mahal vermeden hükme esas bilirkişi hesap raporu ile tespit edilen maddi zarar tutarlarından davacılara iş kazası sigorta kolundan bağlanan iş kazası ölüm gelirlerinin ilk peşin sermaye değerlerinin rücu edilebilecek kısımlarını tenzil ederek davacıların maddi tazminat alacak miktarlarını belirlemek, davacıların birleşen dava dosyasında davalı ... şirketine yönelttikleri maddi tazminat taleplerinin davacı eş ... için 150.000,00 TL maddi, davacı çocuk ... için 15.000,00 TL maddi, davacı çocuk ... için 35.000,00 TL tutarında olduğunu dikkate almak, davacıların manevi tazminat istemleri yönünden kaza tarihinden yasal faiz uygulanmasına yönelik talepleri bulunduğunu göz önünde bulundurarak oluşacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla, yazılı şekilde hüküm kurulması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, davalı ... avukatı yararına takdir edilen 3.050,00 TL duruşma Avukatlık parasının davacılara yükletilmesine, 30/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi