23. Hukuk Dairesi 2012/4961 E. , 2012/7264 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın konusu kalmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili ile davalı ve diğer arsa sahipleri arasında düzenlenen gayrimenkul satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve tadilat sözleşmesi gereğince müvekkiline verilmesi gereken hissenin tapuda verilmediğini ileri sürerek, taşınmazın tapuda davalı adına kayıtlı 100/129 hissesinin iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, tarafların anlaştıklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Tarafların sulh görüşmeleri sırasında imzaladıkları 06.03.2012 tarihli protokolde, dava konusu yerin satışı için davalı tarafından davacıya vekaletname verildiği ve davada herkesin kendi avukatının vekalet ücretinden sorumlu olacağı kararlaştırılmıştır.
Davacı vekili, 09.05.2012 tarihli celsede "protokole bir diyeceğimiz yoktur, davalı taraf davayı kabul yönünde vekaletname vermiştir. Protokolde vekalet ücretine ilişkin herkes kendi avukatının vekalet ücretinden sorumlu olacağı kabul edilmiştir, müvekkilim protokolü bizden bağımsız düzenlemiştir. Vekalet ücreti yönünden davaya devam ediyoruz, davamızın kabulüne karar verilsin." şeklinde davaya vekalet ücreti yönünden devam ettiğini beyan etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; ön inceleme duruşmasında taraf vekillerinin 06.03.2012 tarihli protokolü ibraz edilerek buna göre karar verilmesini ve tarafların sulh olduklarını beyan ettikleri, anılan protokole göre dava konusu olan bağımsız bölümle ilgili olarak davalı tarafından davacı şirket yetkilisinin muvafakatı ile Abdullah Yalçın"a noterden satış dahil tüm yetkileri içeren vekaletname verildiği ve tarafların sulh olduğu, protokol gereğince, dava ile ilgili olarak tarafların, kendi avukatlarının vekalet ücretlerinden sorumlu olacağının kararlaştırıldığı, karşılıklı olarak birbirlerinden vekalet ücreti taleplerinin olmadığı, davanın konusu kalmadığı, davacı vekili vekalet ücreti talep etmiş ise de; davacı asıl yargılama giderlerinden olan ve HMK"nın 330. maddesi gereğince taraf lehine hükmedilmesi gereken yasal vekalet ücretinden feragat ettiğinden, davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığı gerekçesiyle davanın konusu kalmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, taraflar karşılıklı olarak vekalet ücreti talep etmediklerinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 10.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.