Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/7022
Karar No: 2013/1589
Karar Tarihi: 29.01.2013

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2012/7022 Esas 2013/1589 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı, müvekkilinin kefaleti ile davacının kredi kullandığını iddia ederek müvekkilinin kısmi ödeme yaptığını belirtmiştir. Davacı ise kredi borcunun tamamen ödendiğini ve takipsizlik kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkeme davacının talebini kabul ederek dava konusu senet için borçlu olmadığının tespitine karar vermiştir. Ancak davacı vekili daha sonra yaptığı beyanlarla müvekkilinin davalıya kısmi ödeme yaptığını kabul etmiş, takip konusu miktarın bakiyesi için dava açmıştır. Yargıtay ise mahkemenin davanın kabulünde isabetli olmadığına hükmederek kararı bozmuştur.
Kanun Maddeleri: Borçlar Kanunu, İcra ve İflas Kanunu.
19. Hukuk Dairesi         2012/7022 E.  ,  2013/1589 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi)

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vek. Av. ... gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan, onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -KARAR-

    Davacı vekili, müvekkilinin davalının büyük hissedarı olduğu ..."nin çalışanı olduğunu, müvekkilinin 2009 yılında ..."ndan kullandığı kredi için, davalının da kefil olduğunu, davalının müvekkilinden 23.000 TL"lik kefaletine karşılık bono aldığını, 2011 yılı 5. ayında kredi hesabı kapatıldığı ve davalının sorumluluğu kalmadığı halde; senedin takibe konulduğunu ileri sürerek, müvekkilinin borcunun bulunmadığının tespiti ile takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin kefaleti ile davacının kredi kullandığını, kredi borcu ödenmeyince müvekkilinin kısmi ödeme yaptığını, kefalet borcuna karşı aldığı teminat bonosunu takibe koyduğunu, kredi borcu ödemesindeki aksaklıklar nedeniyle borcun 09.05.2011 tarihinde 2310-79723 nolu Tüketici Kredisi ile yeniden yapılandırıldığını, bu yeniden yapılandırılan kredi hesabında müvekkilinin kefaletinin devam ettiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, dosya kapsamına göre, kredi borcunun davacı tarafından kapatıldığı, davalının kredi borcunu ödediğine dair dekont, makbuz ibraz etmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, takibe konu bonodan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili, 07.10.2011 tarihinde verdiği cevaba cevap (replik) dilekçesinde “... Borç (banka borcu) 23.000 TL"dir. Bunun kredi sözleşmesinde tayin edilen sürelerde müvekkili tarafından ödenmeyen ve davalı tarafından ödenmek zorunda kalan kısmı toplam 3.359,25 TL"dir. Müvekkili bir ara ödeme güçlüğüne düşmüş, ... ... Şubesi"nin 2310-61880 numaralı kredisinin 07.11.2010, 07.01.2011, 29.04.2011, tarihi için 900 TL+360 TL olmak üzere 3.359,25 TL"si davalı ... tarafından ödenmiştir. Kısaca özetlersek; teminat senedini icraya koyan davalının uğradığı zarar toplamı, 3.359,25 TL iken, icra takibine konu talep 23.555,83 TL"dir. Biz davacı yan olarak, davalının ödediğini beyan ettiği bu miktarı kabul ediyoruz. Takip konusu miktarın bakiyesi olan 20.196,58 TL"lik kısmı için davaya devam edilmesini talep ediyoruz...” diye belirtmiş, keza aynı tarihli oturumda da “... Davalının cevap dilekçesini tebliğ aldık, dilekçede belirttiği 3.359,25 TL"yi müvekkilinin davalının elemanı olup, bu ödemeyi kabul ediyoruz.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
    Mahkemece davacı vekilinin 07.10.2011 tarihli dilekçesi ve aynı tarihli celsedeki beyanı üzerinde yeterince durulmadan ve davalı kefil tarafından halen kredi ödemelerinin de yapılmakta olduğu gözardı edilerek, yazılı gerekçe ile davalı kefilinin yaptığı ödemelerin bulunmadığı gerekçeleriyle, davanın kabulünde isabet görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre, davalının öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 990 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 29.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi