Esas No: 2021/12772
Karar No: 2022/15360
Karar Tarihi: 29.09.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/12772 Esas 2022/15360 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan iki kez 1 yıl 8 ay hapis cezası verilmiştir. Ancak, Yargıtay (Kapatılan) 15. Ceza Dairesi'nin bozma ilamı sonrası yapılan yargılamada ceza miktarı 3 yıl 1 ay 15 gün olarak değiştirilmiştir. Dolandırıcılık suçunda ise bozma öncesi verilen 3 ay 10 gün hapis ve 60 TL adli para cezası kararda korunmuştur. Resmi belgede sahtecilik suçuna ilişkin temyiz incelemesinde sanığın temyiz nedenleri reddedilmiş, nitelikli dolandırıcılık suçunda ise Yargıtay'ın bozma ilamına uyulmamıştır. Hüküm bozulmuştur. 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümün bozulması kararlaştırılmıştır.
Kanun Maddeleri:
- 5320 Sayılı Kanun'un 8/1. maddesi
- 1412 Sayılı CMUK'nin 321. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
Yargıtay (Kapatılan) 15. Ceza Dairesinin 28.11.2016 tarihli, 2014/10587 Esas ve 2016/9023 Karar sayılı bozma ilamına konu 20.11.2012 tarihli, 2012/289 Esas ve 2012/490 Karar sayılı mahkûmiyet hükmünde, sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan iki kez 1 yıl 8 ay hapis cezasına hükmolunup, bu mahkumiyet kararının yalnızca sanık tarafından temyiz edildiği, bozma sonrası yapılan yargılamada bu suçla ilgili sonuç ceza miktarı itibari ile kazanılmış hak ilkesi gözetilerek, 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası verildiği, sonuç cezanın bozma öncesi verilen cezalardan daha az olduğu; dolandırıcılık suçundan bozma öncesi verilen 3 ay 10 gün hapis ve 60.TL adli para cezasına ilişkin kazanılmış hakkın da kararda korunduğu anlaşılmakla, tebliğnamede bu hususta bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiilin sanık tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA,
Nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirinde incelenen dosya içeriğine göre, sanığın diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
Yargıtay (Kapatılan) 15.Ceza Dairesinin 28.11.2016 tarihli 2014/10587 Esas ve 2016/9023 Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verildiği halde, hükmün gerekçesinde, sanığın noterin kamu kurumu olmaması nedeniyle basit dolandırıcılık suçunu işlediği kabul edilmesine karşın, hüküm fıkrasında "sanığın kamuyu kullanarak dolandırıcılık suçunu işlediği" şeklinde belirtilmesi suretiyle hüküm ile gerekçe arasında çelişki yaratılması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 29.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.