3. Hukuk Dairesi 2016/2444 E. , 2017/13826 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı asıl ve birleşen dava dilekçelerinde; davalının abone sözleşmesi olmaksızın kaçak elektrik kullanarak kurumu zarara uğratması nedeniyle aleyhine ... 1. İcra Müdürlüğü’nün 2011/637 ve 2011/639 sayılı dosyalarında genel haciz yolu ile takibe geçildiğini, davalının takibe itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu ileri sürerek davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatının hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; söz konusu binada bir dairede kiracı olarak oturduğunu, bir de bakkal dükkanı işlettiğini, hakkında davacı tarafından kaçak elektrik kullanmaktan dolayı yapılan takip dosyalarına itiraz ettiğini, çünkü kaçak elektrik kullanımının söz konusu olmadığını, süzme saatlerdeki elektrik harcamasına göre liste ile paraların toplanıp yatırıldığını, ... 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2010/499 Esas ve 2011/243 Karar sayılı ilamı ile suçsuz olduğunun tespit edildiğini ve beraat ettiğini belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davalının usulsuz elektrik kullanımından dolayı borçlu olduğu iddia edilen binada tek bir sayaç olduğu, tüm bağımsız bölümlerin bu sayaçtan geçen elektriği kullandıkları, bağımsız bölüm sahiplerinin kullandıkları elektriğin bedelini ortak sayaca abone olan kişiye ödedikleri, davalı hakkında kaçak elektrik kullanımından dolayı açılan kamu davasında davalının beraat ettiği, ceza davasında tespit edilen vakıaların hukuk hakimini bağlayacağı dikkate alındığında davanın ve birleşen davanın reddine, şartları oluşmayan tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, abonesiz kullanılan enerji tüketim borcuna dayalı yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
6100 sayılı HMK"nun 266.maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur.
Aynı kanunun 281. maddesinde ise, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.
Somut olayda, davalı hakkında ..... Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/631 Esas sayılı dosyasında davalının ikamet ettiği dairede kullanılan sayacın abonesiz ve mühürsüz olduğunun tespit edildiği, her ne kadar cezalandırılması amacıyla dava açılmış ise de sanığın kaçak elektrik kullandığına dair cezalandırılmasına yeter delil bulunmadığı, abonesiz olarak elektrik kullanımın usulsüz kullanım olarak değerlendirildiği, suça konu binada bulunan tüm sayaçların aynı şekilde abonesiz şekilde elektrik tükettiği anlaşıldığı gerekçesi ile davalının beraatine karar verilmiş, karar 08.10.2013 tarihinde kesinleşmiştir. Bu durumda davalı kurumca kaçak uygulaması yapılarak davacıya fatura tahakkuk ettirilmesi doğru değildir; bununla birlikte davalının elektriği binada bulunan sayaçtan izinsiz olarak kullanmaya devam etmiş olması, usulsüz elektrik kullanımı kapsamına girmektedir.
Ne var ki, dosyada bilgisine başvurulan bilirkişi hazırladığı raporda, davalının kaçak elektrik kullanımına ilişkin hesaplama yapmış; mahkemece, davalı hakkında kaçak elektrik kullanımından dolayı açılan kamu davasında davalının beraat etmesi nedeniyle ceza davasında tespit edilen vakıaların hukuk hakimini bağlayacağı dikkate alınarak davanın ve birleşen davanın reddine karar verilmiş, usulsüz kullanımına ilişkin hesaplama yapılmamıştır.
Hal böyle olunca Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin bu yöndeki hükümleri dikkate alınarak ve davalının usulsüz elektrik kullanımı olduğu gözetilerek, bu konudan anlayan uzman bilirkişi veya bilirkişiler kurulu aracılığı ile hüküm kurmaya elverişli rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.