Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1056
Karar No: 2020/4238
Karar Tarihi: 05.03.2020

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2020/1056 Esas 2020/4238 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İşçinin kıdemini hesaplamaya ilişkin dava sonucunda Asliye Hukuk Mahkemesinin kısmen kabul kararı vermesi üzerine davalı tarafın temyiz talebi üzerine yapılan incelemede, mahkemenin usuli kazanılmış hak ilkesine ve taleple bağlılık ilkesine aykırı bir şekilde fazla talepte bulunarak hüküm verdiği belirtilmiştir. Bu nedenle, Yargıtay kararı ile mahkemenin önceki kararına uyularak dava tarihindeki derece ve kademeye göre ücret farkı, yıpranma primi farkı ve ilave tevdiye ve ikramiye farklarının belirlenmesi ve usuli kazanılmış haklar gözetilerek davacının talep ettiği miktardan fazlasına hükmedilemeyeceği ifade edilmiştir. Kararda, usuli kazanılmış hak kavramı açıklanarak, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda düzenlenmemesine rağmen, Yargıtay uygulamaları ve öğretide kabul gören bir ilke olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, mahkemenin kısa kararı ile gerekçeli kararın hüküm fıkrası arasında çelişki olduğu ifade edilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyle verilmiştir: Hukuk Muhakemeleri Kanunu (6100) m. 192 ve Hukuk Genel Kurulu Kararı (2009/10-556 E. - 2009/971 K.).
(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi         2020/1056 E.  ,  2020/4238 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin İl Özel İdaresinde kadroya geçmeden önceki dönemde geçici işçi olarak çalıştığını ancak bu hizmetlerinin kıdeminden sayılmadığını, geçici işçilikte geçen çalışmaların kıdeminden sayılarak derece ve kademesinin tespiti ile yeni derece ve kademesi dikkate alınarak ücret farkı alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda ve bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1--Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Taraflar arasında davacının temyiz etmemesi sebebiyle davalı yararına oluşan usuli kazanılmış hakların gözetilip gözetilmediği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Usuli kazanılmış hak kavramı anlam itibariyle, bir davada mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir. Usuli müktesep hak müessesesi Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda düzenlenmiş olmamakla beraber davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez ana ilkelerinden biri haline gelmiştir.
    Usuli kazanılmış hak ilkesi kamu düzeniyle ilgilidir. (09/05/1960 T., 21/9; 04/02/1959 gün 13/5 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı)
    Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir. (HGK.nun 12/07/2006 T., 2006/4-519 E, 2006/527 K, 03/12/2008 T., 2008/10-730 E., 2008/732 K.)
    Yargıtayın bozma kararına uyan mahkeme artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Çünkü,mahkemenin bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep hak doğmuştur. (09/05/1960 gün ve 21/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı)
    Somut uyuşmazlıkta, davalı temyizi üzerine hükmün bozulmasından önceki kararda dava tarihinde davacının olması gereken derece ve kademesinin 12 derece 25 kademe olduğu kabul edilerek toplam brüt 889,50 TL alacağın (bozma ilamı öncesinde hükme esas alınan bilirkişi raporu incelendiğinde; hüküm altına alınan toplam tutarın 619,04 TL brüt ücret alacağı, 92,86 TL brüt yıpranma primi farkı, brüt 45,90 TL ilave tediye farkı ve brüt 131,70 TL ikramiye alacağı farkı olduğu anlaşılmaktadır) davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Mahkemece; Dairemizce davalı temyizi üzerine temyiz edenin sıfatına göre sair hususların reddine karar verilerek yapılan bozma ilamına uyularak, davacının dava tarihi itibariyle olması gereken derece ve kademesinin 11 derece 25 kademe olduğu belirtilmiş, buna göre brüt 1.367,10 TL fark ücreti alacağı, brüt 111,31 TL yıpranma prim farkı, brüt 100,8 TL ilave tevdiye ve ikramiye farkının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Açıklandığı üzere; Mahkemece bozma ilamı öncesi brüt 619,04 TL ücret alacağı ve brüt 92,86 TL yıpranma primi alacağı hüküm altına alınmış olup davacı temyizi olmamasına karşın ve üstelik de davada sadece dava dilekçesi ile toplam 1.000,00 TL talep edilmiş olduğu gözetilmeden hem usuli kazanılmış hak ilkesine hem de talep ile bağlılık ilkesine aykırı olacak şekilde brüt 1.367,10 TL ücret farkı ve brüt 111,31 TL yıpranma prim farkının hüküm altına alınmış olması hatalıdır. Mahkemece usuli kazanılmış haklar gözetilerek bozma ilamı öncesinde olduğu gibi brüt 619,04 TL ücret alacağı ve brüt 92,86 TL yıpranma primi alacağı hüküm altına alınmalıdır.
    Öte yandan; bozma ilamı öncesinde hüküm altına alınan alacak miktarına faiz yürütülmediği ve bu hususun davacı tarafından temyiz edilmeyerek davalı yararına usuli kazanılmış hak oluşturduğu gözetilmeden, bozma ilamı sonrasında hüküm altına alınan alacaklara faiz yürütülmesi hatalı olmuştur.
    Son olarak, Mahkemece kısa kararda davanın kısmen kabulü ile fazla talebin reddine karar verilmiş iken gerekçeli kararın hüküm fıkrasında davanın tamamen kabulünden bahsedilerek fazla talebin reddine karar verilmek suretiyle hem gerekçeli kararın hüküm fıkrasının kendi içerisinde, hem kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm fıkrası arasında çelişki yaratılması da doğru bulunmamıştır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 05.03.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi