22. Hukuk Dairesi 2015/6808 E. , 2016/10352 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, ücret alacağı ile asgari geçim indirimi alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, 4857 sayılı İş Kanunu"nun m. 23/e hükmü uyarınca iş sözleşmesini feshettiğini ücret ve asgari geçim indirimi alacakları bulunduğunu bu alacaklarının kendisine ödenmediğini bu alacaklarının net olarak hesaplanmak suretiyle davalı işverenden tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacı tarafa dilekçesinde eksiklikler sebebiyle 02.12.2014 tarihli ilk inceleme tutanağında 119/1-f maddesi uyarınca hangi vakıanın hangi delillerle ispat edileceğinin açıkça belirtilmesi suretiyle eksiklikleri gidermek için iki hafta kesin süre verildiği, verilen kesin süreye rağmen hangi vakıanın hangi delillerle ispat edileceği belirtilmediği anlaşıldığından davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının somutlaştırma yükünü yerine getirip getirmediği noktasında toplanmıştır. Davacının temyiz itirazlarının kabülü ile aşağıdaki gibi karar verilmiştir.
2- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 194. maddesinde, somutlaştırma yükü düzenlenmiş olup, maddenin birinci fıkrası uyarınca, taraflar dayandıkları vakıaları, ispata elverişli bir şekilde somutlaştırmakla yükümlüdür. Madde gerekçesinde, maddenin ihdas amacının, uygulamada genel geçer ifadelerle somut vakıalara dayanmadan davaların açılıp yürütülmesinin önüne geçmek olduğu belirtilmiştir. Gerekçenin devamında, "Bir davada, ispat faaliyetinin tam olarak yürütülebilmesi, mahkemenin uyuşmazlığı doğru tespit ederek yargılama yapabilmesi, karşı tarafın ileri sürülen vakıalara karşı kendini savunabilmesi için, iddia edilen vakıaların açık ve somut olarak ortaya konulması gerekir. Genel geçer ifadelerle, somut bir şekilde ortaya koymadan iddia veya savunma amacıyla vakıaların ileri sürülmesi durumunda, yargılamanın sağlıklı bir şekilde yürütülmesi mümkün olmayacağı gibi, vakıaların anlaşılması için ayrıca bir araştırma yapılması ve zaman kaybedilmesi söz konusu olacaktır. Taraflar, haklarını dayandırdıkları hukuk kuralının aradığı koşul vakıalara uygun, somut vakıaları açıkça ortaya koymalıdırlar. Bu vakıaların somut olarak ileri sürülmesi, ilgili taraf için bir yüktür; bu yükü yerine getirmeyen sonuçlarına katlanacaktır." şeklindeki ifadelere yer verilerek somutlaştırma yükünün anlam ve önemi vurgulanmıştır.
Dava dilekçesinde, gerek 6100 sayılı Kanun"un m. 119/1-e gerekse madde 194 gereğince somutlaştırma yükünün yerine getirilmemiş olması halinde, önce hâkim davayı aydınlatma ödevi ve ön incelemdeki görevi gereği, somut olmayan hususların belirlenmesini (yeni bir vakıa meydana getirmeden, sadece mevcut vakıa kapsamında) davacıdan istemeli, bu eksiklik tamamlanırsa yargılamaya devam edilerek karar verilmeli, bu eksiklik tamamlanmaz, somutlaştırma gerçekleşmezse, ispatsız kalan davanın reddine karar verilmesi gereklidir. Davacının dava dilekçesinde belirtilen eksikliklerin bulunmaması halinde işin esasına girilerek yargılama yapılmalıdır.
Somut olayda, dava dilekçesinde, davacının ödenmeyen ücret ve asgari geçim indirimi işçilik alacaklarının hüküm altına alınması talep edilmiştir. Dava dilekçesinde davacının ödenmeyen 2013 yılına ilişkin eksik maaş ödemelerinin olduğu 2013 Ağustos ayından çalışmasının bulunduğu ve bu ücretleri ile asgari geçim indiriminin ödenmediği, evli ve bir çocuklu olduğu belirtilmiştir. Dava dilekçesinde deliller kısmında işyeri kayıtlarına, Sosyal Sigorta Kurumu kayıtlarına ve ücret ödemelerinin yapıldığı banka kayıtlarına dayanılmış, gerektiğinde dinlenilmek ve isimleri bildirilmek üzere tanık delili ile bilirkişi incelemesine dayanılmıştır. Davacının alacağı, ücrete ve asgari geçim indirimine ilişkindir. Bu alacakların ödendiği davalı işveren tarafından imzalı bordro ve banka kayıtları ile ispatlanmalıdır. Anılan sebeple, dava dilekçesinde, somutlaştırma yükümlülüğünün yerine getirildiği anlaşılmıştır. Mahkemece tensip tutanağının davacıya tebliği ile hangi vakıayı hangi delille ispatlayacağı hususu 15.12.2014 tarihinde tebliğ edilerek ihtar edilmiştir. Dosyanın incelenmesinde davacının alacağı olan tutarlara ilişkin dava dilekçesi ve delillerinde ispat bakımından açıklayıcı beyanlarının olduğu görülmektedir. Bu durumda işin esasına girilerek ve tüm deliller toplanarak davacının alacağı olup olmadığı hususunun aydınlatılması gerekmektedir. Hal böyle iken davacının somutlaştırma yükünün yerine getirilmediğinden bahisle yazılı şekilde usuli eksiklik sebebiyle davanın reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.04.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.