
Esas No: 2015/12403
Karar No: 2016/10726
Karar Tarihi: 22.06.2016
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2015/12403 Esas 2016/10726 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : 1.425,60 TL maddi ve 1.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak
davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tazminat davasının dayanağı olan ... Ağır Ceza Mahkemesinin 01.11.2011 tarihli ve 2011/278 esas, 2013/251 karar sayılı dava dosyasının incelenmesinde; sanığın (davacının) çocuğun cinsel istismarı suçundan tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, hükmün temyiz edilmeksizin 11.11.2011 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 11.11.2013 tarihinde, CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) Manevi tazminat miktarı belirlenirken objektif bir kriter olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre, tutuklama tarihinden itibaren faize hükmedilmesi nedeniyle tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak, hak ve nasafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, 43 gün süreyle tutuklu kalan davacı için hükmedilen manevi tazminat miktarının bu ölçütlere uymayacak şekilde az tayini,
2) Davacının, tutuklanmadan önce çalıştığını belirttiği Port Side Resort Hotel"den tutuklanması üzerine işten çıkarıldığını ve kıdem tazminatının ödenmediğini belirterek kıdem tazminatının da maddi zarar olarak ödenmesini talep etmesi ve davacının anılan otelde çalıştığına ve aldığı maaşa ilişkin olarak otel yetkilisi tarafından düzenlenen 19.12.2013 tarihli yazı dışında bilgi ve belge bulunmaması karşısında, davacıya ait Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları getirtilerek tutuklanmadan önce aldığı ücret ile hangi tarihler arasında otelde çalıştığının belirlenmesi, ayrıca oteldeki işinden niçin çıkarıldığı ve kıdem tazminatı ödenip ödenmediğinin anılan otelden sorulup buna göre davacının maddi zararının hesaplanması ve işten tutuklama nedeniyle çıkarılıp kıdem tazminatı da ödenmediğinin anlaşılması halinde maddi zarara hesaplanacak kıdem tazminatının da eklenmesi gerektiği gözetilmeden eskik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Tazminat davasına dayanak olan dava dosyasında davacının 20.09.2011-02.11.2011 tarihleri arasında 43 gün tutuklu kaldığı gözetilip, davacının aldığı aylık net ücret üzerinden, ay ve gün üzerinden hesaplama yapıldığında maddi zararı 1.360,8 TL olup, maddi zarar olarak bu miktarın ödenmesine karar verilmesi gerekirken, gözaltına alındığı ilk gün de hesaba katılmak ve 44 gün üzerinden hesap yapılmak suretiyle toplam maddi tazminatın 1.425,60 TL olarak belirlendiği bilirkişi raporu hükme esas alınarak maddi tazminatın fazla tayini,
Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin ve davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 22.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.