Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/5054 Esas 2012/7250 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/5054
Karar No: 2012/7250
Karar Tarihi: 10.12.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/5054 Esas 2012/7250 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, borçlunun adına kayıtlı taşınmazı kardeşine muvazaalı olarak devrettiğini ve alacağın bonoya dayandığını iddia ederek, Dursunbey İcra Müdürlüğü'nün sıra cetvelinden davalının çıkartılmasını ve müvekkilinin birinci sırada yer almasını talep etmiştir. Mahkeme, bozma kararı doğrultusunda yapılan yargılamada, davalının bonoya dayandığı ancak bononun yeterli delil olmadığı ve satışı iptal edilen taşınmazın satış bedeli olan meblağın davacının alacağını karşılamadığı gerekçesiyle davacının alacağının ödenmesine karar vermiştir. Temyiz eden davalının itirazları reddedilmiştir. Kanun maddeleri: Türk Borçlar Kanunu'nun 76, 78 ve 79. maddeleri.
23. Hukuk Dairesi         2012/5054 E.  ,  2012/7250 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkilinin borçlu ..."dan alacaklı olduğunu, alacağın tahsili amacıyla İstanbul 12.İcra Müdürlüğü"nün 2006/5913 sayılı dosyası ile takip başlattığını, borçlunun adına kayıtlı taşınmazı muvazaalı olarak kardeşi ..."a devrettiğini, tasarrufun iptali istemiyle açtıkları davanın kabul edildiğini,.....r"un da kendisini muvazaalı olarak davalıya borçlandırdığını, davalının ..."dan gerçek bir alacağının bulunmadığını, alacağın dayanağının bono olduğunu, bononun tek başına alacağın varlığını ispat için yeterli olmadığını ileri sürerek, Dursunbey İcra Müdürlüğü"nün 2006/658 sayılı dosyasından düzenlenen 02.04.2007 tarihli sıra cetvelinin iptaline, davalının sıra cetvelinden çıkartılmasına ve müvekkilinin birinci sırada yer aldığına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne dair kararın Yargıtay 19.Hukuk Dairesi"nin 16.06.2010 gün ve 2010/4531-7592 esas ve karar sayılı ilamı ile "davacı yanca açılan tasarrufun iptali davasına ilişkin dosya celbi ile davacının hangi oranda payı iptal ettirdiği ve bunun dağıtıma konu hissenin tamamını karşılayıp karşılamadığı üzerinde durularak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiği" belirtilerek bozulması üzerine, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davalının bonoya dayandığı, bononun tek başına alacağın varlığını ispat için yeterli olmadığı, satışı iptal edilen taşınmazın satış bedeli olan 4.645,43 TL tutarındaki meblağın davacının alacağını karşılamadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne, sıra cetvelinde davalıya ayrılan paydan öncelikle davacı alacağının ödenmesine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 10.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.