Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2015/5155 Esas 2017/9966 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/5155
Karar No: 2017/9966
Karar Tarihi: 25.04.2017

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2015/5155 Esas 2017/9966 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanıklar, bir kişiyi arayarak kendilerini Cumhuriyet Başsavcısı olarak tanıtıp, şahsın adına bankadan havale çekildiğini ve yakalamak için para yatırması gerektiğini söyleyerek dolandırmışlardır. Bu olayda, sanıkların eyleminin nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmadığının belirlenmesi gerektiği vurgulanarak, Asliye Ceza Mahkemesi'nin görevsizlik kararı vermesi gerektiği belirtilmiştir. Ancak mahkeme, hüküm kurmuştur. Bu durumda, sanıkların temyiz itirazı üzerine, mahkeme kararı bozulmuş ve konu daha detaylı olarak incelenmeye alınmıştır. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 157/1, 52/2-4, 53 maddeleri uyarınca sanıkların mahkumiyeti hüküm altına alınmıştır.
15. Ceza Dairesi         2015/5155 E.  ,  2017/9966 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : 5237 sayılı TCK’nın 157/1, 52/2-4, 53 maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık ... müdafii ve sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanıkların katılanı aradığı, sanıklardan birisinin kendisini Cumhuriyet Başsavcısı olarak tanıttığını, "Diyarbakır ...."den .... adında bir şahıs bankadan senin adına havale çekmiş, bunu yakalamak için bankadan para yatıracaksın" dediği, katılanın da bunun üzerine toplamda 2500 TL parayı sanıkların söylediği hesaba yatırdığı, sanıkların bu şekilde üzerlerine atılı suçu işlediklerinin iddia edildiği olayda; eylemin 5237 sayılı 158/1-L maddesinde öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ve sanık ...’ın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu nedenle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 25/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.