Esas No: 2020/10561
Karar No: 2022/9875
Karar Tarihi: 03.10.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/10561 Esas 2022/9875 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine mahkûm edildiği bir ceza davası hakkında yapılan incelemede, sanığın bilinen son adresi yerine MERNİS adresine doğrudan yapılan tebligatın usulsüz olduğu ve kararın usulsüz olarak kesinleştirildiği belirtilmiştir. Bu nedenle, verilen sonraki karar ve işlemler hukuken geçersiz kabul edilerek dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak, Tebligat Kanunu'nun 10/2, 21/1-2, 23/1-8, 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliği gösterilmiştir. Ayrıca, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçunun 5237 sayılı TCK'nın 191. maddesi kapsamında değerlendirildiği ve tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirlerinin \"Durma\" kararı niteliğinde olduğu ve itiraz yasa yoluna tabi olduğu belirtilerek, 5271 sayılı CMK'nın 264/2. maddesi uyarınca dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iade edilmesine karar verildiği açıklanmıştır.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : KONYA 14. Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
7201 sayılı Tebligat Kanununun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntemin benimsenmiş olması karşısında, öncelikle bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanununun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından tebligata Tebligat Kanununun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin;
Sanığın yokluğunda verilen 19/09/2013 tarihli denetimli serbestlik tedbiri kararının, sanığın bilinen son adresi yerine MERNİS adresine doğrudan Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre 31.10.2013 tarihinde tebliğ edildiği, dolayısıyla yapılan tebligatın usulsüz olduğu ve bu nedenle kararın da usulsüz olarak kesinleştirildiği anlaşıldığından; kesinleşmeyen karara ilişkin verilen sonraki karar ve işlemlerin hukuken geçersiz olduğu; sanığın 27.10.2015 tarihli temyiz isteminin 19/09/2013 tarihli tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararına yönelik olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma suçundan dolayı, 5237 sayılı TCK'nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararlar "Durma" kararı niteliğinde olup itiraz yasa yoluna tabi olmaları nedeniyle, 5271 sayılı CMK'nın 264/2. maddesi uyarınca, itirazla ilgili gerekli kararın yetkili ve görevli itiraz merciince verilmesi için, dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 03.10.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.