2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/4015 Esas 2017/6575 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/4015
Karar No: 2017/6575
Karar Tarihi: 12.09.2017

2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/4015 Esas 2017/6575 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, 2004 Sayılı Kanuna aykırılık suçundan açılan davada sanığın beraatına karar vermiştir. Ancak, tüzel kişiliği temsil eden şirket yetkilisinin isminin belirtilmediği gerekçesiyle şikayetin reddedilmesi gerektiği, hükümde bu yönde düzeltme yapılması gerektiği kararlaştırılmıştır. Ayrıca, şikayetçi vekilinin tazminat talebi hakkında da hüküm kurulması gerektiği ancak bu konuda bir karar verilmediği belirtilerek, kararın bu yönde düzeltme yapılması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak ise İİK'nın 345. maddesi, 338. maddesi ve 89/4. maddesi gösterilmiştir.
19. Ceza Dairesi         2015/4015 E.  ,  2017/6575 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜMLER : Beraat

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre;
    1)Gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçuna ilişkin kurulan hükme yönelik incelemede, şikayetin konusu itibariyle;
    Şikayet dilekçesinde, tüzel kişiliği temsil eden şirket yetkilisinin isminin belirtilmediği, tüzel kişiliğin şikayeti halinde şikayet dilekçesinde gösterilmeyen kişilerin araştırılmasına ve cezalandırılmasına yasal imkan bulunmaması nedeniyle İİK"nın 345. maddesi gereğince davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
    Kanuna aykırı, şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olmakla, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, bozma sebebi 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, hüküm fıkrasından "...sanığın üzerine atılı suçun yasal unsurları oluşmadığından müsnet suçtan BERAATİNE" ifadesi çıkarılarak yerine "…şikayet dilekçesinde borçlu tüzel kişiliği temsil eden yetkilisinin ismen belirtilmemiş olması nedeniyle İİK’nın 345. maddesi gereğince davanın reddine" ibaresinin ilave edilmesi suretiyle başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    2)Tazminat istemine ilişkin olarak yapılan incelemede;
    Şikayetçi vekilinin, 16.03.2012 havale tarihli şikayet dilekçesinde, İİK"nın 338. maddesi uyarınca cezalandırma isteği ile birlikte aynı Kanun"un 89/4. maddesi uyarınca tazminat isteminde bulunması karşısında, mahkemece, İİK"nın 89/4. maddesindeki “İcra mahkemesi, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.” hükmü gözetilerek, şikayetçi vekilinin, İİK"nın 89/4. maddesi uyarınca tazminat talebi hakkında da hüküm kurulması gerekirken bu konuda hüküm kurulmaması,
    Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 12.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.