Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/14663
Karar No: 2020/240
Karar Tarihi: 20.01.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/14663 Esas 2020/240 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2016/14663 E.  ,  2020/240 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davalı ... yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden temliklerin mal kaçırma iradesi ile yapıldığı gerekçesiyle satışların iptaline ilişkin olarak verilen karar davalı ... vekili ve tereke temsilcisi vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    -KARAR-
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir.
    Davacı, mirasbırakan dedesi ...’ın ... parsel sayılı taşınmazı erkek çocukları olan davalılara satış suretiyle temlik ettiğini, işlemin kız çocuklarından mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak yapıldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile payları oranında tesciline, mümkün olmadığı takdirde tenkisine karar verilmesini istemiş, mahkemece tüm mirasçılar adına tescil istendiği gerekçesiyle diğer mirasçıların davaya dahil edilmesi veya terekeye temsilci tayin ettirilmesi istenilmiş, mirasçıların bir kısmının davaya muvafakat etmemesi nedeniyle ... terekesi için ... tereke temsilcisi tayin edilmiştir.
    Davalı ... ve ..., mirasbırakanın tüm çocuklarının katılımı ile yapılan protokolle malların paylaşımı konusunda anlaşmaya vardıklarını, anılan protokol uyarınca dava konusu taşınmazların kendilerine verildiğini, ...’in kendisine düşen taşınmazı 2006 yılında 3. kişiye sattığını, ... yönünden husumet yönünden davanın reddi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, kayıt maliki olmadığı gerekçesiyle davalı ... yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden temliklerin mal kaçırma iradesi ile yapıldığı gerekçesiyle satışların iptaline karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...’ın ... parsel sayılı taşınmaza inşaa edilecek 1 numaralı meskenin kat irtifakına ayrılan 1/3 payını oğlu ...’a, 2 numaralı meskenin kat irtifakına ayrılan 1/3 payını ...’e, 3 numaralı meskenin kat irtifakına ayrılan 1/3 payını ise oğlu ...’a 08.11.1990 tarihinde temlik ettiği, ...’ın 1 numaralı bağımsız bölümü 06.10.1999 tarihinde ...’ya, ...’un da 27.01.2000 tarihinde tekrar ...’a devrettiği, 2 numaralı bağımsız bölümü ...’in 08.03.2006 tarihinde ...’a devrettiği, 3 numaralı bağımsız bölümü de ...’un 26.12.2005 tarihinde kardeşi ...’ya, ...’nın da 24.04.2006 tarihinde tekrar ...’a temlik ettiği, mirasbırakanın 22.04.2014 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak eşi ... ile çocukları ..., ..., ..., ..., ..., ..., ölü kızı ...’in çocukları ... ve ...’ın kaldığı, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/924 esas ve 2015/125 karar sayılı ilamı ile ... terekesi için ...’ün tereke temsilcisi olarak tayin edildiği, ayrıca mahkemece davada mahalinde keşif yapılıp dava değeri saptanmak suretiyle harcın tamamlattırılmadığı anlaşılmaktadır.
    Uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 1.4.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu"nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu"nun (TBK) 237., (Borçlar Kanunu"nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu"nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
    Somut olayda, davalıların sunduğu 10.09.2004 tarihli “Protokol” başlıklı imzası taraflarca inkar edilmeyen belgede tarafların “... Çünkü bizler babamızın dağıtımında anlaşmaya varmıştık...” şeklinde beyanlarının bulunduğu, bu durumda mirasbırakanın iradesinin terekeden veya diğer mirasçılardan mal kaçırma olmadığı, mirasbırakanın paylaştırma amacıyla hareket ettiği anlaşılmaktadır. Bu halde, eldeki davada 01.04.1974 tarih ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararını uygulama şartlarının bulunmadığı, temlikin muvazaalı olmadığı bir durumda tenkis şartlarının da oluşmayacağı gözetilerek mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken anılan husus göz ardı edilerek bir kısım davalılar yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması isabetsizdir. Tereke temsilcisinin esasa yönelik tüm temyiz itirazlarının reddine,
    Tarafların diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Bilindiği üzere Harçlar Kanunu harcın alınmasını veya tamamlanmasını tarafların isteklerine bırakmayıp, anılan hususun mahkemece kendiliğinden gözetileceğini düzenlemiş ve emredici nitelikteki 32. maddesinde yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı öngörülmüştür. Ne var ki mahkemece, Harçlar Kanunun 16. maddesi gereğince keşfen değer belirlemeden eksik harç ve buna bağlı vekalet ücretine hükmedilmiş olması hatalıdır.
    Öte yandan, yukarıda değinildiği üzere bir kısım davalılar yönünden davanın kabulü doğru değil ise de, davalı ...’un kararı temyiz etmemesi nedeniyle, davacıların kazanılmış hakkı dikkate alınarak, davalı ... adına kayıtlı 3 numaralı bağımsız bölüm açısından terekeye iade hükmü kurulup her mirasçının dosya içerisinde yer alan ... 2. Noterliğinin 02.04.2015 tarihli ve 4140 yevmiye numaralı veraset ilamındaki payları oranında tapu kaydının iptali ile adlarına tesciline karar verilmesi gerekirken mahkemece 24.04.2006 tarihindeki satışın iptaline karar verilmiş olması da doğru değildir.
    Hal böyle olunca, öncelikle dava değerini belirlemek için mahkemece mahalinde keşif yapılması, dava değeri belirlendikten sonra eksik harcın tamamlattırılması, sonrasında davalı ... yönünden yukarıda belirtildiği şekilde kabul hükmünün kurulması, diğer davalılar yönünden ise davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
    Tereke temsilcisi vekili ile davalı ... vekilinin açıklanan nedenlerle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 20/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi