Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2018/6330 Esas 2019/996 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

... ili, ... ilçesi, ... mahallesi 107 ada 9 parsel sayılı 345,65 m2 yüzölçümündeki taşınmaz bahçe vasfı ile 6292 sayılı Kanun gereği satış işlemi ile davalı ... adına tapuda kayıtlı olup, taşınmazın beyanlar hanesinde bahçe üzerindeki kargir binanın 2000 yılından beri ... fiili kullanımında olduğuna ilişkin beyan vardır. Aynı yer 107 ada 10 parsel sayılı 528,32 m2 yüzölçümlü bahçe vasıflı taşınmaz (Dava devam ederken taşınmazda cins değişikliği ve yola terk yapılarak 483,89 m2 yüzölçümü ve arsa vasfı ile tapuya tescil edilmiştir.) 6292 sayılı Kanun gereği satış işlemi ile davacı adına tapuda kayıtlıdır.
Davacı vekili, ... ili, ... ilçesi,... mahallesi 107 ada 10 parsel sayılı taşınmazda 2/B alanlarının kadastrosu işlemi yapılırken davalı ... tarafından yaptırılan hatalı kadastro çalışması nedeniyle kendisine ait 10 parseldeki taşınmazın bir kısmının davalı ..."e ait 9 parsel sayılı taşınmazda kaldığını, 6292 sayılı Kanun gereği müvekkilinin kullanımında olan taşınmazı satın aldığını, bahsettikleri hatanın Kadastro Kanununun 41. maddesine göre düzeltilmesi için Kadastro Müdürlüğüne başvurduklarını ancak olumsuz yanıt aldıklarını belirterek müvekkiline ait olup 9 parsel sınırları içerisinde kalan taşınmazın bulunduğu kısmın tapusunun iptali ile müvekkili adına tescilini talep etmiştir.
Mahkemece, ... tarafından yapılan satışın oluşturulan tapu kaydına ve yapılan kadastro tespitine uygun olduğu, yapılacak satışta zilyetlik miktar ve durumunun satışı yapan Hazinece gözetilmesi gerektiği, fiili zilyetlik sınırları ve yüzölçümüne aykırı satış yapılmış olması halinde bu idari işlem aleyhine ancak idari yargıda işlemin iptali için dava açılabileceği, ... tarafından davaya konu taşınmazların 6292 sayılı Kanun kapsamında taraflara satışından sonra artık satıştan önceki nedenlere dayalı olarak tapu kaydının iptalinin talep edilemeyeceği gerekçesiyle davanının reddine karar verilmiş, kurulan hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 6292 sayılı Kanuna dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 14/02/2019 gününde oy birliği ile karar verildi