Esas No: 2021/19105
Karar No: 2022/15468
Karar Tarihi: 03.10.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/19105 Esas 2022/15468 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ağır Ceza Mahkemesi, suçları özel belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık olan bir sanık hakkında verilen hükümleri incelemiştir. Nitelikli dolandırıcılık suçunun hukuka uygun bir şekilde işlendiğine karar veren mahkeme, hükmü onamıştır. Ancak özel belgede sahtecilik suçuna ilişkin olarak, sanığın eyleminin özel hüküm niteliğindeki bir kanun olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'na aykırı olduğu ve ön ödeme önerisine rağmen mahkumiyet hükmü verildiği belirtilerek, hükmün bozulması gerektiği kararına varılmıştır. Bu kararda bahsi geçen kanun maddeleri; 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi, 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesi ve 56. maddesi, 6518 sayılı Kanun'un 104 ve 105. maddeleri, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'na 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun'un 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesi, ve 7417 sayılı Kanun'un 52. maddesi ile 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'na eklenen Geçici 7. madde'dir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Özel belgede sahtecilik, Nitelikli dolandırıcılık
...
...
A) “Nitelikli dolandırıcılık” suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiilin sanık tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanık ve müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA,
B) “Özel belgede sahtecilik” suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanık ve müdafisinin diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
1) Suç tarihinden önce 10.11.2008 tarih ve 27050 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren, 6518 sayılı Kanun’un 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 2. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcine abonelik kaydı sırasında gerçek dışı belge ve bilgi verilemez" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükümleri karşısında; sanığın eyleminin, özel hüküm niteliğinde bulunan ve lehe olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesindeki suçu oluşturduğu ve bu düzenleme uyarınca sanığa önödeme önerisinde bulunularak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden özel belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine hükmedilmesi yasaya aykırı,
2) Sanığın eylemine uyan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'na aykırılık suçunda; ön ödemenin gerçekleşmemesi halinde hükümden sonra, 16.03.2021 tarih ve 31425 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli 2020/81 Esas ve 2021/4 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun'un 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, basit yargılama usulü yönünden Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olması ve hükümden sonra 05.07.2022 tarih ve 31887 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7417 sayılı Kanun'un 52. maddesi ile 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'na eklenen "Dava ve Cezaların ertelenmesi" başlıklı Geçici 7. madde ile "Kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine karar verilir." hükmü gereğince sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.