8. Ceza Dairesi 2015/8490 E. , 2016/7205 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması, dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik ve özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Hükümlülük
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Hükümden sonra, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile bir kısım ibareleri iptal edilerek, 24.11.2015 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanıp yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, dolandırıcılık suçlarının oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanığın, lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine ile katılan ...bankası vekilinin, verilen cezanın az olduğuna yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddiyle hükümlerin oybirliğiyle (ONANMASINA),
2- Katılan banka vekilinin, özel belgede sahtecilik ve sanığın sahte kredi kartı üretmek ile özel belgede sahtecilik suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz- lerine gelince;
a) Ceza Genel Kurulu"nun 14.10.2003 gün ve 232/250 sayılı kararında açıklandığı üzere, suça konu belgenin fotokopi olması durumunda hukuki sonuç doğurmaya elverişli nitelikte olmadığı, aslı bulunamayan evrakların aldatma kabiliyetleri- nin bulunup bulunmadığının da tespit edilemediği, fiili iğfalin aldatma niteliğini göstermeyeceği cihetle; somut olayda suça konu sahte hale getirilmiş nüfus cüzdanının ele geçmediği, aldatma niteliğinin tespit edilemeyeceği gözetilmeden, unsurları oluşmayan resmi belgede sahtecilik suçundan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
b) 10.11.2008 gün ve 27050 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ve yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 2. fıkrasındaki "işletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı bilgi verilmez" hükmü karşısında; sanığın GSM operatörlerinde sahte abonelik sözleşmeleri düzenletmek şeklindeki eylemlerinin ilgili şirket sayısınca, özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki suçu oluşturup oluşturmadığının karar yerinde tartışılmasında zorunluluk bulunması,
c) Katılana ait kimlik bilgilerini kullanarak ..."a müracaatla kredi kartı başvurusunda bulunan ve talebi reddedilen sanığın eyleminin 5464 sayılı Yasanın 37/2 madde ve fıkrası kapsamında olduğu gözetilmeden yazılı şekilde TCK.nun 245/2, 35. madde ve fıkrası uyarınca mahkumiyetine hükmolunması,
Yasaya aykırı, katılan banka vekili ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince (BOZULMASINA), 01.06.2016 gününde 2/b nolu bozmada oyçokluğu, 2, a ve c bozmada ise oybirliğiyle karar verildi.
KISMİ KARŞI DÜŞÜNCE
Sanık ... hakkında..., ... ve...’ya karşı özel belgede sahtecilik suçundan kurulan hükmün, sanığın eyleminin her bir şirkete karşı TCK.nun 207/1. maddesinde düzenlenen sahtecilik suçunu oluşturması nedeniyle bozulması yerine, eylemin 5809 sayılı Yasanın 56. maddesindeki suçu oluşturacağı gerekçesiyle bozulmasına karar verilmesi yerinde değildir. Şöyle ki;
Dosya kapsamı ve anlatımlardan, sanığın müşteki ...’in kimlik bilgileri ile sözleşme yapıp ..., ... ve ...’dan telefon hattı alıp kullandığı anlaşılmaktadır.
Sanığın müşteki ...’in kimlik bilgileri ile sözleşme yapıp ..., ... ve ...’dan telefon hattı alıp kullandığı olayda; sanığın sahte nüfus bilgileri kullanıp abonelik sözleşmesi yaparak hatları kullandığının sabit olması, sanığın eyleminin gerçek dışı beyanda bulunmakta kalmayıp sözleşmelerin düzenlenerek sanık tarafından imzalanarak tamamlanması kerşısında artık yapılan sözleşmelerin sahte özel belge niteliğini aldığı, bu nedenle de özel belgede sahteciliği düzenleyen TCK.nun 207/1. maddesinden şirket adedince cezalandırılmaları yerine, eyleminin 5809 sayılı Yasanın 56. maddesinden cezalandırılması gerekçesiyle bozulmasına karar verilmesi yönündeki sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum. 01.06.2016