12. Ceza Dairesi 2016/2004 E. , 2016/10706 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : 1.872,81 TL maddi tazminattan daha önce ödenmesine karar verilen1.274,51 TL’nin mahsubu ile 598,25 TL maddi tazminatın ve 4.000 TL manevi tazminattan daha önce ödenmesine karar verilen 2.000 TL’nin mahsubu ile 2.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Davacı vekilinin 24.08.2011 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine hükmedildiğini belirterek CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın kısmen kabulü kararı, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tazminat davasının dayanağı olan ... Ağır Ceza Mahkemesinin, 2007/288 Esas - 2010/29 Karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinde; sanığın (davacının) kasten öldürme suçundan tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, hükmün temyiz incelemesi sonucu onanmak suretiyle 04.05.2011 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 24.08.2011 tarihinde, CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmış, hükmün özünü oluşturan son celsenin hüküm fıkrasında manevi tazminat için yasal faize hükmedilmemesine rağmen, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında manevi tazminat için tutuklama tarihinden itibaren yasal faize hükmedilerek çelişkiye düşülmüş ise de, davacının tutuklama tarihinden itibaren yasal faiz talep ettiğinin ve mahkemece talebinin karşılandığının anlaşılması karşısında, bu husus mahallinde tamamlanması mümkün eksiklik olarak kabul edilmiştir,
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Mahkemenin 12.12.2012 tarih ve 2011/250 Esas - 2012/233 Karar sayılı ilamında, davanın kısmen kabulü ile 1.274,56 TL maddi ve 2.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmedildiği, kararın davalı vekili ile davacı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 25.11.2014 tarih ve 2014/20116 Esas – 2014/23754 Karar sayılı ilamı ile; manevi tazminatın az tayini, maddi tazminat hesabında tatil günlerinin de hesaba katılması ve mükerrer açılmış bir başka davanın olup olmadığının araştırılması gerektiği gerekçeleriyle bozulmasına karar verildiği, mahkemece bozma ilamından sonra yapılan yargılama sonrasında, 1.872,81 TL maddi tazminattan daha önce ödenmesine karar verilen1.274,51 TL’nin mahsubu ile 598,25 TL maddi tazminatın, 4.000 TL manevi tazminattan daha önce ödenmesine karar verilen 2.000 TL’nin mahsubu ile 2.000 TL manevi tazminatın ve 3.000 TL vekalet ücretinden daha önce ödenmesine karar verilen 2.400 TL’nin mahsubu ile 600 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verildiğinin anlaşılması karşısında, dairemizin 25.11.2014 tarih ve 2014/20116 Esas – 2014/23754 karar sayılı bozma ilamı öncesi, 12.12.2012 tarihli maddi ve manevi tazminat ile vekalete ilişkin hükmün açıkça onanmadıkça kesinleşmiş sayılamayacağı gözetilmeden, bozma sonrası yapılan yargılama sonunda daha önce ödenmesine karar verilen miktarların mahsup edilmesi ve elde edilen miktarların ödenmesine karar verilmesi suretiyle infazda tereddüt oluşacağının gözetilmemesi ve yasal faizin tutuklama tarihinden itibaren talep edilmesi karşısında kabul edilen maddi tazminat miktarı için yasal faize hükmedilmemesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hükmün maddi tazminata ilişkin 2. fıkrasının içeriğinin bütünüyle hükümden çıkartılarak yerine 2. fıkra olarak “ 1.872,81 TL maddi tazminatın davacının tutuklanma tarihi olan 09/10/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı hazineden alınarak davacıya verilmesine.” , hükmün manevi tazminata ilişkin 3. fıkrasının içeriğinin bütünüyle hükümden çıkartılarak yerine 3. fıkra olarak “ 4.000 TL manevi tazminatın davacının tutuklanma tarihi olan 09/10/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı hazineden alınarak davacıya verilmesine, davalı tarafından, Yargıtayca bozulmasına karar verilen Mahkemenin 12.12.2012 tarih ve 2011/250 Esas - 2012/233 Karar sayılı ilamındaki tazminat miktarlarının mahsupta dikkate alınmasına.” ve hükmün vekalet ücretine ilişkin 4. fıkrasının içeriğinin bütünüyle hükümden çıkartılarak yerine 4. fıkra olarak “Avukatlık Asgari Ücreti Tarifesine göre karar tarihinde geçerli olan 3.000 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı tarafından, Yargıtayca bozulmasına karar verilen Mahkemenin 12.12.2012 tarih ve 2011/250 Esas - 2012/233 Karar sayılı ilamı doğrultusunda yapılan ödemenin mahsup halinde dikkate alınmasına." ibarelerinin yazılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.