Esas No: 2021/7782
Karar No: 2022/2367
Karar Tarihi: 24.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/7782 Esas 2022/2367 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, ticaret sicilinden terkin edilen bir şirketin ihyası ile ek tasfiye istemi üzerine verilen kararı incelemiş ve tasfiye memuru atanması kararlaştırılmış. Ancak, tasfiye memuru ücretinin tahsilinin ileride mümkün olmadığı belirtilmesine rağmen davalı şirketten tahsil edilmesine karar verilmiştir. Bu durumun yanlış olduğu ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması kararlaştırılmıştır. Kararda TTK 547/2 maddesi detaylı bir şekilde yer almaktadır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 01.07.2020 tarih ve 2020/174 E. - 2020/155 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve tasfiye memuru tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirket aleyhine Aliağa İş Mahkemesinde 2018/127 E. sayılı davayı açmış olduklarını, gelen cevabı yazıda şirketin tasfiye edilmiş olduğunun anlaşılması üzerine şirketin ihyası için taraflarına süre verildiğini ileri sürerek, davalı şirketin ihyası ile tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... temsilcisi, diğer davalı olan şirketin 07.08.2017 tarihinde tasfiyeye girerek 16.08.2018 tarihinde TTK hükümlerine göre tasfiye sonucu terkin edildiğini, davanın açılmasında kusurlarının bulunmadığını, aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmemesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, Aliağa İş Mahkemesi'nin 2018/127 E. sayılı dosyası ile, ihyası istenilen davalı şirket hakkında dava bulunduğu ve bu bakımdan terkin işleminin eksik kaldığı, davalı şirketin taraf olduğu uyuşmazlıklarda ve davalarda temsilinin zorunlu bulunduğu ve ihyasının ve tasfiye memuru atanmasının gerektiği, şirketin sicilden terkinden önceki tasfiye memuru ...'in sağlık durumu gözetilerek, işbu kararla davalı şirkete tasfiye memuru olarak muhasebe uzmanı ...nın atanmasına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, Aliağa Ticaret Sicil Müdürlüğünün 3614 sicil numarasında kayıtlı iken 16/08/2018 tarihinde sicilden terkin edilen "Tasfiye Halinde ..."nin ihyasına ve ...'ne tesciline, tescil ve atama işlemlerinin ilanına, işlemlerin tasfiye memurunca yerine getirilmesine, tasfiye memuru olarak ...’nın re’sen atanmasına, 5.000,00 TL tasfiye memuru ücretinin davalı şirket tarafından mahkeme veznesine yatırılmasına, 5.000,00 TL tasfiye avansının davacı tarafından mahkeme veznesine yatırılmasına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve tasfiye memuru vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, TTK 547/2 maddesine dayalı, ticaret sicilinden terkin edilen şirketin ihyası ile ek tasfiye istemine ilişkindir.
Bozma üzerine İlk Derece Mahkemesince 5.000,00 TL tasfiye memuru ücretinin davalı şirket tarafından mahkeme veznesine yatırılmasına karar verilmiş olup, hükmolunun tasfiye memuru ücretinin avans niteliğinde bulunmasına, ek tasfiye sonucunda davacı alacağının şirketten tahsilinin mümkün olup olmadığının bu aşamada tespit edilememesine göre, tasfiye memuru ücretinin de ileride şirketten tahsil edilmek üzere davacı tarafından karşılanmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde tahsil imkanı belli olmayan şirketten tahsiline karar verilmesi doğru değil, bozmayı gerektirmekte ise de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden İlk Derece Mahkemesi kararının HMK 370 maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin tüm davalı tasfiye memurunun sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davalı tasfiye memuru vekilinin temyiz isteminin kabulü ile 01.07.2020 tarihli hüküm fıkrasında yer alan "5.000,00 TL tasfiye memuru ücretinin davalı şirket tarafından mahkeme veznesine yatırılmasına" ibaresinin çıkarılarak yerine "5.000,00 TL tasfiye memuru ücretinin davacı tarafından avans olarak mahkeme veznesine yatırılmasına" ibaresinin eklenmesi suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden tasfiye memuruna iadesine, temyiz eden davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına mahal olmadığına, 24/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.