Esas No: 2021/1158
Karar No: 2022/2362
Karar Tarihi: 24.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1158 Esas 2022/2362 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/1158 E. , 2022/2362 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Malatya 7. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 14.11.2019 tarih ve 2019/12 E- 2019/120 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kısmen kabulüne dair Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi'nce verilen 15.10.2020 tarih ve 2020/769 E- 2020/901 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, ihyası istenilen Karagöz Dayanıklı Tüketim Mobilya ve Gıda Tem. Ltd. Şti.'nin 19/09/2014 tarihinde sicilden re'sen terkin edildiğini, müvekkil idare ile ihyası istenilen şirket arasında Malatya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 2016/1250 Esas sayılı dosyası ile görülen alacak davasında 2017/726 Karar sayılı ilamı ile şirketin 1.097.055,84 TL asıl alacak, 56.861,65 TL vekalet ücreti, 1.136,60 TL mahkeme giderinin müvekkiline ödenmesine karar verildiğini, söz konusu ilamın 15/01/2018 tarihinde kesinleştiğini, ilgili ilamdan kaynaklanan alacak icra takibi başlatıldığını, icra takibinin derdest olduğunu, şirketin 19.09.2014 tarihinde re’sen terkin olduğunun anlaşıldığını icra takibinde taraf teşkilinin sağlanması gerektiğini ileri sürerek Karagöz Dayanıklı Tüketim Mobilya ve Gıda Tem. Ltd. Şti.'nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafından açılan davanın yasal süresi içerisinde açılmamış olup açılan davanın zamanaşımı ve hak düşürücü süreler yönünden reddinin gerektiği, 6103 sayılı Kanun'un “Asgarî Sermaye” kenar başlıklı 20. madde hükmüne göre “Anonim ve limited şirketler, Türk Ticaret Kanunu'nun yayımı tarihinden itibaren 3 yıl içinde sermayelerini, anılan Kanunun 332 ve 580'inci maddelerinde öngörülen tutarlara yükseltirler; aksi hâlde mezkûr sürenin sonunda infisah etmiş sayılırlar.” denildiğini, müvekkili kurumun herhangi bir usulsüz işlemi olmadığı gibi, sicilden terkin işleminin kurucu değil bildirici nitelikte olduğunu, müvekkilinin her türlü sorumluluğunu yerine getirerek şirketin tasfiyesine karar verildiğini, bu konuda gerekli ilanların yapıldığını savunarak davanın reddini, mahkemenin ihyaya karar vermesi halinde müvekkili müdürlüğe atfedilecek bir kusurun bulunmaması nedeniyle, müvekkilinin aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, Karagöz Dayanıklı Tüketim Mobilya ve Gıda Tem. Ltd. Şti.'nin ihyası şartlarının işbu dava açısından gerçekleştiğine kanaat getirildiğinden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği,re'sen sicilden terkin edilen şirket bakımından ihya kararı verilmesi halinde şirketin tasfiye haline gireceğine ilişkin yasal düzenleme bulunmadığından şirkete tasfiye memuru atanmasına yer olmadığına, kararın tescil ve ilanına karar verilmesi gerektiği, ihyası talep edilen şirkete ait işlem dosyası örneğine göre Seydi Vakkas Almalı'nın şirketi temsil ve ilzama yetkili kişi olduğu, TTK'nın Geçici 7. maddesine göre, şirketi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişiye ihtar yollanması şartının davalı tarafça yerine getirildiği, davalı tarafın kusurlu olmadığı gözetilerek yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılması gerektiği gerekçesiyle davacının davasının kabulüne, Malatya Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün Doğanşehir-430 sicil numarasında kayıtlı iken 19/09/2014 tarihinde sicil kaydı re'sen terkin edilen Karagöz Dayanıklı Tüketim Mobilya İnş. Temizlik Yemek Hayv. Gıda ve Petrol Ür. Dağ. ve Pazarlama Ltd. Şti.’nin Malatya İcra Müdürlüğü’nün 2019/24056 Esas sayılı Dosyasına münhasır olmak üzere TTK'nın 547. maddesi gereğince ihyasına, re'sen sicilden terkin edilen şirket bakımından ihya kararı verilmesi halinde şirketin tasfiye haline gireceğine ilişkin yasal düzenleme bulunmadığından şirkete tasfiye memuru atanmasına yer olmadığına, kararın tescil ve ilanına karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, şirketin TTK'nın geçici 7. maddesine göre 19/09/2014 tarihinde resen terkin edildiği, TTK'nın geçici 7/4-a maddesi uyarınca, şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere ihtar yollandığına dair tebligat parçasına rastlanmadığı, davalının da anılan belgeleri ibraz etmediği, mahkemenin şirketi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişiye ihtar yollanması şartının davalı tarafça yerine getirildiği yönündeki kabulünün hatalı olduğu, sicil kaydı usulsüz terkin edilen ve ihyasına karar verilen şirkete tasfiye memuru atanmasına gerek bulunmadığından, davacı vekilinin bu yöne değinen istinaf başvurusu yerinde görülmediği, ancak terkin işlemini TTK'nın geçici 7. maddesine uygun olarak yapmayan davalının yargılama giderlerinden sorumlu olacağı anlaşıldığından, davacı vekilinin vekalet ücretine ilişkin istinaf başvurusunun kabulüne, vekalet ücretine ilişkin yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-2. maddesi gereğince hükmün kaldırılarak, kazanılmış haklar korunmak suretiyle yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmesi gerkektiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, sair istinaf itirazlarının reddine, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına davanın kabulüne Malatya Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün Doğanşehir-430 sicil numarasında kayıtlı iken 19/09/2014 tarihinde sicil kaydı re'sen terkin edilen Karagöz Dayanıklı Tüketim Mobilya İnşaat Temizlik Yemek Hayvancılık Gıda ve Petrol Ürünleri Dağıtım ve Pazarlama Ltd.Şti'nin Malatya İcra Müdürlüğü'nün 2019/24056 Esas Sayılı dosyasındaki işlemlerle sınırlı olmak üzere TTK'nın 547. maddesi gereğinde ihyasına, şirkete tasfiye memuru atanmasına yer olmadığına, kararın tescil ve ilanına,davacı vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalı ... Müdürlüğü'nden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir
1-İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıda yazılı bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Dava, ticaret sicilinden 6102 sayılı Yasa'nın geçici 7. maddesi gereğince terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkindir.
Daire yerleşik uygulaması, 3. kişiler tarafından açılan TTK Geçici 7/15 maddesine dayalı ihya davalarının 6102 sayılı TTK 547/2 maddesinde düzenlenen ek tasfiye niteliğinde olduğu, mahkemece şirketin ihyasına karar verilmesi durumunda ek tasfiye işlemlerinin yapılması için tasfiye memurunun da atanması gerektiği yönündedir.
Bölge Adliye Mahkemesince şirketin ihyasına (ek tasfiye) karar verilmesine rağmen, tasfiye işlemlerini yürütmek üzere tasfiye memuru atanmaması TTK 547/2 maddesine aykırı olduğundan davacı ve davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülerek kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adiye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, davacıdan harç alınmasına yer olmadığına, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 24/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.