Esas No: 2017/13889
Karar No: 2017/13790
Karar Tarihi: 11.10.2017
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/13889 Esas 2017/13790 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalının 03.04.2013 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile günlük kirası125.00 TL kira bedeli ile dava konusu otomobili kiraladığını, davalının 04.04.2013 tarihinde aşırı hız ve kendi kusuru ile yaptığı tek taraflı maddi hasarlı trafik kazası sonucunda taşıtın hurdaya çıkmasına (pert olmasına) sebep olduğunu, kaza sonrasında davalının hasarı karşılayacağını söylediği halde ödemediğini belirterek, davalının, kiralanan araçla %100 kusurlu bir şekilde tek taraflı trafik kazası yapması sonucu oluşan zararı sebebiyle ilgili sigorta şirketinden tahsil edilen pert değeri ile gerçek değer arasındaki bakiye bedelin, araç kiralanmadığı dönemdeki kazanç kaybı ve diğer alacakların davalıdan tahsili ile fazlaya ilişkin talep ve diğer dava hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 13.500 TL alacağın 04.04.2013 tarihinden itibaren başlayacak (3095 sayılı kanun/m.2/2"de açıklanan) avans faizi ile birlikte tahsilini istemiştir.
Davalı, davacının, kaza neticesinde doğan zararı sigorta şirketince karşılanmış olmakla artık davalıdan talep edeceği bir zararı bulunmadığını, dava konusu aracın ticari plakalı, işletmesine (şirkete) ait bir araç olmadığını, sigorta şirketinin aracın işletmeye ait olmayıp davacının şahsına ait bir araç olması nedeniyle kasko bedelini buna göre hesaplayıp ödeme yaptığını, davacının özel aracını poliçe kapsamı dışında kiraya vermesi nedeniyle uğradığı zarara katlanması gerektiğini, davacının herhangi bir kazanç kaybı olmadığını, belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kabulüne 13.500 TL nin kaza tarihi olan 04/04/2013 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacı vekilinin tüm davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davalı vekilinin araçta oluşan zarara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Taraflar arasında 03.04.2013 başlangıç 04.04.2013 bitiş tarihli günlük 125.00 TL bedelli kira sözleşmesi imzalandığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı tarafından, davalının kaza yapması sebebiyle kiraya verilememesinden kaynaklanan kazanç kaybı talep edilmiş, mahkemece, kaza tarihinden sigorta tarafından araç bedelinin ödendiği tarihe kadar işleyen 60 günlük kira süresinde kazanç kaybına uğradığı kabul edilerek 7.500 TL kazanç kaybına hükmedilmiş ise de davacı tarafından kira sözleşmesine konu aracın yerine yeni bir araç temin edip aynı şartlarla ne kadar süre içinde kiraya verilebileceği uzman bilirkişi aracılığıyla tespit edilerek, tespit edilecek bu makul süre kira bedeli kadar kazanç kaybına uğradığı kabul edilerek bu süre kira parasından davalının sorumlu tutulması gerekirken yazılı gerekçeyle 60 günlük kira süresi kadar kazanç kaybına hükmedilmesi doğru değildir.
3- Davalı vekilinin araçta oluşan zarara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Araçta oluşan hasar, değer kaybı nedeniyle uğranılan zararın tespiti için uzman bilirkişi aracılığı ile aracın piyasa değeri tespit edilip sigorta şirketi tarafından yapılan ödemeler düşüldükten sonra kalan miktara hükmedilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 2. ve 3. bentlerde yazılı nedenlerle HUMK.nun 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.