Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/1953 Esas 2020/2334 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1953
Karar No: 2020/2334
Karar Tarihi: 30.06.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/1953 Esas 2020/2334 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2017/1953 E.  ,  2020/2334 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinin tesbiti, itiraz davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davaların reddine yönelik verilen hükmün asıl ve birleşen davada davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde tebligata rağmen taraflardan gelen olmadığı anlaşılmakla, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya evrak üzerinde incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - KARAR -
    Asıl ve birleşen davada davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif üyesi olduğunu, tayini çıkması sebebiyle bu arada birkaç aidat ödemesini kaçırdığını, aidatlarını ödemek için davalı kooperatife gittiğinde artık üye olmadığının söylendiğini, bunun üzerine 12.05.2007 tarihli dilekçe ile davalı kooperatife başvurduğunu, verilen cevapta tarih ve sayısı belirtilmeyen hangi organa ait olduğu anlaşılmayan bir karar ile kooperatif üyeliğinden çıkartılmış olduğunun bildirildiğini ileri sürerek, asıl davada ihraç kararının iptalini birleşen davada ise; müvekkili adına tahsis edilen dairenin tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Asıl ve birleşen davada davalı vekili, müvekkili kooperatife 06.02.1987 tarihli yönetim kurulu kararı ile üye olan davacının, 1995 tarihi itibariyle kooperatif aidat ödemelerini yerine getirmediğini, 18.01.2001 tarihli Yönetim Kurulu kararı ile üyelikten çıkarılmasına karar verildiğini, davacıya keşide edilen iki adet ihtarnameye rağmen ödemede bulunmayarak temerrüde düştüğünü savunarak, asıl ve birleşen davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalı kooperatifin 02.12.2006 tarihinde fesih genel kurul toplantısı yaparak tasfiye edildiği, davalı kooperatife tasfiye memurlarının atanmış olduğu, kooperatifin ferdi münasebete geçmiş olduğu anlaşıldığından, davacı vekiline davalı kooperatifin ihyası için yetki ve mehil verildiği, Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2008/96 Esas sayılı dosyası ile açılan kooperatifin ihya davasının husumet yokluğu nedeniyle 29.07.2008 tarihinde reddine karar verilmiş olduğu, davacı vekilinin 20.05.2008 tarihli oturumda, anılı kararı temyiz edeceğini beyan etmesi üzerine, mahkemece davacı vekiline temyiz için 10 günlük kesin süre verilerek, temyiz etmediği taktirde aynı konuda tekrar açması hususunda 10 günlük kesin süre verilip, sonuçlarının hatırlatılmasına rağmen, davacı tarafça kesin süre şartlarına riayet edilmemesi gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre asıl ve birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olmayan asıl ve birleşen davada davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 30.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.