15. Hukuk Dairesi 2020/2227 E. , 2020/2816 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Asıl dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart, eksik ayıplı işler bedeli ve emsal kira bedelinin tahsili istemlerine, birleşen dava tapu iptâli ve tescil ile cezai şartın tahsili taleplerine ilişkin olup, mahkemece asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Asıl davada davacı arsa sahibi, davalı yüklenicidir.
Asıl davada davacı vekili; müvekkilinin arsasında bulunan avlulu kagir evin yıkılarak yerine üç katlı olarak yapılacak ve üçüncü katı dubleks olarak müvekkiline verilecek şekilde davalı şirket ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladıklarını, yapı ruhsatının alınmasından itibaren sekiz ay içinde dairenin teslim edileceğinin kararlaştırıldığını ancak teslimin gerçekleşmediğini, bunun yanı sıra eksik, ayıplı işler bulunduğunu belirterek eksik, ayıplı işler bedeli 4.744,50 TL, dava tarihine kadar işlemiş kira bedeli 7.000,00 TL, günlük 100,00 TL"den hesap edilmek üzere dava tarihine kadar biriken 18.700,00 TL cezai şart bedeli olmak üzere toplam 30.474,50 TL’nin tahsilini talep ve dava etmiştir. 11.06.2009 tarihinde ıslah olarak adlandırdığı dilekçesinde talebini daraltarak sadece cezai şart bedeli olan 18.700,00 TL’nin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili; arsa sahibi davalı ile müvekkili arasında yapılan sözleşme gereği arsa sahibine verilmesi gereken dairenin eksiksiz bitirilip zamanında teslim edildiğini, daire bitirilene kadar kira ödeme yükümlülüğünün yerine getirildiğini, asıl davanın reddi gerektiğini, sözleşmeye göre devri gereken bir ve iki numaralı bağımsız bölümlerin devri yapılmadığı için tapu kayıtlarının iptâli ile müvekkili adına tesciline, ayrıca sözleşmede kararlaştırılan günlük 100,00 TL cezai şart bedelinin şimdilik 1.000,00 TL’sinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; mahallinde yapılan keşifler ve alınan bilirkişi raporları doğrultusunda, yüklenicinin kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre arsa sahibine teslim etmesi gereken daireyi kararlaştırılan tarihte teslim etmeyerek temerrüde düştüğü, sözleşmede kararlaştırılan günlük 100,00 TL cezai şartı ödemesi gerektiği, asıl davada davacının vermiş olduğu ıslah dilekçesi ile emsal kira bedeli ve eksik kusurlu işler bedeli taleplerinden vazgeçerek talebini sadece cezai şart alacağı olarak değiştirdiği gerekçesiyle dava tarihine kadar hesap edilen 18.700,00 TL cezai şart bedelinin davalıdan tahsiline, yüklenicinin davasında haksız olması nedeniyle birleşen davanın reddine karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı-birleşen dosya davalısı arsa sahibinin tüm, davalı-birleşen dosya davacısı yüklenicinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davalı-birleşen dosya davacısı yüklenici vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; davacı arsa sahibi asıl davasında eksik ve kusurlu işler ile gecikme cezası ve sözleşmede kararlaştırılan inşaat süresince ödenecek kira bedeli dahil olmak üzere 30.474,50 TL alacak talebinde bulunmuştur. Bilahare ıslah diye adlandırdığı 11.06.2009 tarihli dilekçesinde talebini daraltarak sadece cezai şart bedeli olarak 18.700,00 TL"nin tahsiline hasretmiştir.
Hakim HMK’nın 33. maddesi hükmü gereği Türk Kanunlarını resen uygulayacağı, maddi vakıaları ileri sürüp ispatlamak taraflara, hukuki vasıflandırma mahkemeye ait olduğundan davacının asıl davada ıslah diye adlandırdığı 11.06.2009 tarihli dilekçesi ile talebinin kira alacağı ile eksik ve kusurlu işlerin giderim bedelinden kısmen feragat edilmesi niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece, davacı asıl davada 11.06.2009 tarihli dilekçesi ile talebini cezai şart alacağına hasrettiği ve diğer fazlaya ilişkin kısımlardan zımnen feragat ettiğinden asıl davanın bu miktar üzerinden kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin talebinin reddine ve reddolunan kısım üzerinden vekil ile temsil olunan davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi ve yargılama giderlerinin haklılık durumuna göre paylaştırılması gerekirken bu husus gözden kaçırılarak yanlış değerlendirme ile asıl davada yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı-birleşen dosya davalısı arsa sahibinin tüm, davalı-birleşen dosya davacısı yüklenicinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davalı-birleşen dosya davacısı yüklenici yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacı-birleşen dosya davalısına geri verilmesine, ödenenden 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 437,00 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davalı-birleşen dosya davacısına iadesine,
karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 19.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.