10. Hukuk Dairesi 2015/13188 E. , 2017/8809 K.
"İçtihat Metni".......
Davacı, kurumca tahakkuk ettirilen sosyal güvenlik destek primi borcunun ve yaşlılık aylığından kesinti yapılması yönündeki Kurum işleminin iptali ile yapılan kesintilerin iadesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne, karar vermiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı kurum avukatının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davanın yasal dayanağı olan 1479 sayılı Yasa"ya, 4447 sayılı Yasa"nın 38. maddesi ile eklenen ve 08.09.1999 tarihi itibarîyle yürürlüğe giren “..........” başlığını taşıyan ek 20. madde hükmü ile, “bu yasa kapsamında yaşlılık aylığı bağlananlardan 24. maddenin I numaralı bendinde belirtilen çalışmalarına devam edenlerin veya daha sonra çalışmaya başlayanların sosyal yardım zammı dâhil tahakkuk eden aylıklarından; aylığın bağlandığı, yasadan önce yaşlılık aylığı bağlananlardan yasanın yürürlüğe girdiği tarihi takip eden veya tekrar çalışmaya başlanıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren çalışmalarının sona erdiği ay dâhil % 10 oranında sosyal güvenlik destek primi kesilir.” düzenlemesi getirilmiş; pasif sigortalıların yaşlılık aylıklarından sosyal güvenlik destik primi kesilmesi, 1479 sayılı Yasa"nın 24/I. maddesi kapsamında kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmanın varlığı koşuluna bağlanmıştır.
Anılan maddenin 1. fıkrasında 24.07.2003 kabul tarihli ve 4956 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikle; “bu kanuna göre yaşlılık aylığı bağlananlardan sadece ticari kazanç veya serbest meslek kazancı dolayısıyla gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefiyeti devam edenlerin sosyal güvenlik destek priminden sorumlu olacakları” öngörülmüş ve anılan Yasanın 57. maddesine göre bu değişikliğin yürürlük tarihi 02.08.2003 olarak belirlenmiş; daha sonra 22.01.2004 kabul tarihli, 5073 sayılı
./..
Yasa"yla yapılan değişiklikle de, anılan 1. fıkranın 4956 sayılı Yasa’dan önce yürürlükte bulunan hükmüne benzer bir düzenleme getirilerek “bu Yasa"ya göre yaşlılık aylığı bağlananlardan, 24. maddenin I numaralı bendinde belirtilen çalışmalarına devam edenlerin veya daha sonra çalışmaya başlayanların, sosyal yardım zammı dâhil tahakkuk eden aylıklarından, aylığın bağlandığı veya tekrar çalışmaya başlanıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren sosyal güvenlik destek primi kesileceği” öngörülmüş olup, anılan değişikliğin yürürlük tarihi ise 28.01.2004 tarihidir.
Mahkemece, davacının sosyal güvenlik destek primi ödeme yükümlülüğüne dair kabul edilen yaklaşım yerinde ise de, davacının 1479 sayılı Yasa kapsamında Kurum tahakkukuna göre sorumlu tutulduğu anlaşılan 28.01.2004 tarihinden itibaren dava dışı şirketin vergi kaydına göre 31.12.2004 tarihine kadar, davalı Kuruma ödenmesi gereken tutarın gecikme zammı ile birlikte miktarının davalı Kurumdan sorularak belirlenmesi, itiraz olması halinde tahakkuk etmesi gereken tutarların hesabı için bilirkişiden rapor aldırılması ve yapılan kesintilerin de dikkate alınarak bir karar verilmesi gereklerine aykırı şekilde, karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Mahkemenin yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda yargılama yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 12.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.........