MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Sanığın, katılana karşı tehdit eylemlerini aynı suç işleme kararının icrası kapsamında zincirleme eylemler biçiminde gerçekleştirdiği ve bu nedenle sanık hakkında bir kez ceza verilip, bu cezanın TCK"nın 43/1. maddesinde yazılı oranlar çerçevesinde artırılmasının gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında iki ayrı tehdit suçundan mahkûmiyet kararı verilmesi,
2- Sanığın, katılana hakaret ettiğine ilişkin olarak, olay yerinde bulunup soruşturma aşamasında bilgisine başvurulan ve kovuşturma aşamasında tanık sıfatıyla çağrılıp dinlenen kişilerin, hakaret sözlerini duymadıkları biçiminde beyanlarda bulundukları, bu yönüyle duruşmada dinlenen tanığın anlatımları ile aynı zamanda olayın tanığı olan müşteki beyanı arasındaki çelişkinin giderilmemesi ve müşteki beyanına neden üstünlük tanındığı usulünce tartışılıp açıklanmadan CMK"nın 230/1-b maddesine aykırı olarak yazılı biçimde mahkûmiyetine karar verilmesi,
3- TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ..."ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye kısmen uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 18/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.