23. Hukuk Dairesi 2012/4311 E. , 2012/7194 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
ASIL DAVADA DAVACI
BİR. DAVADA DAVALI :
ASIL DAVADA DAVALILAR
BİR. DAVADA DAVACILAR
Taraflar arasındaki birleşen tazminat, menfi tesbit ve alacak davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı yüklenici vekili, müvekkili ile davalılar arasında 29.06.2001 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğunu, bu sözleşme çerçevesinde eksik işler ve zamanında iskân ruhsatı alınmayarak teslim yapılmaması nedenine bağlı olarak davalı arsa sahiplerinin açtığı davaların kısmen kabulle sonuçlandığını, iskân ruhsatının 16.08.2007 tarihinde alınmasına rağmen davalıların davacı adına isabet eden son bağımsız bölüm olan 250.000,00 TL bedelli 7 nolu bağımsız bölümün tapusunun ferağını alacakları nedeniyle vermedikleri gibi 23.12.2009 tarihinde üçüncü kişiye sattıklarını, müvekkilinin bağımsız bölümü elde edememesi nedeniyle bakiye alacağının 209.000,00 TL olduğunu, şimdilik bunun 100.000,00 TL’lık kısmının tahsilini istediklerini, yüklenicinin bu bağımsız bölümden 29 ay boyunca faydalanamaması nedeniyle 21.750,00 TL tazminat haklarının doğduğunu, yüklenicinin bağımsız bölüme 20.000,00 TL bedelli faydalı imalatlar yaptığını, bağımsız bölümün üçüncü kişiye satılması nedeniyle davalıların ilama dayalı olarak başlattıkları takibin dayanağının kalmadığını, bu nedenle de Ankara 12. İcra Müdürlüğünün 2007/5750 E. sayılı takip dosyasıyla istenen 41.000,00 TL borçlarının bulunmadığını, bu olaylar nedeniyle manen zarar gördüklerinden 25.000,00 TL manevi tazminat talep ettiklerini ileri sürerek, anılan meblağların tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkillerinin açtığı davalar sonunda doğan alacaklarının takas edilmesi sonrasında doğan davacı alacağının alınan tevdi mahalli tayini kararı doğrultusunda ödendiğini, davacının 2004 yılından bu yana davaya konu taşınmazı kullandığını, manevi tazminat hakkının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada arsa sahibi davacılar vekili, daha önce açılan davalarla davacılar adına isabet eden bağımsız bölümler nedeniyle 27.12.2006 tarihine kadar olan kira mahrumiyeti tazminatına karar verildiğini, bağımsız bölümlere ilişkin iskân ruhsatının 16.08.2007 tarihinde alındığını ileri sürerek, 7.333,00 TL kira mahrumiyeti tazminatının temerrüt faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı yüklenici vekili, birleşen davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; arsa sahiplerinin açtığı dava sonunda Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/614 E. sayılı dosyasında eksik işler bedeli ve kira mahrumiyeti tazminatına karar verildiği, bu kararın infazı amacıyla Ankara 12. İcra Müdürlüğünün 2007/5750 E. Sayılı dosyasıyla icra takibine girişildiği, arsa sahiplerinin yüklenici aleyhine açtıkları Ankara 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/550 E. Sayılı dosyasında yine kira mahrumiyeti tazminatına karar verildiği, bu safahat devam ederken arsa sahiplerinin yüklenici adına isabet eden 7 nolu bağımsız bölümün değerini tespit ettirerek üçüncü kişiye 145.000,00 TL bedelle sattıkları, satış bedelinin 72.868,10 TL’nı tevdi mahalli tayini kararı sonrasında belirtilen hesaba yatırdıkları, bu parayı yüklenicinin tahsil ettiği, aradaki farkın 72.131,90 TL olduğu, yüklenicinin faydalı imalatı bedeli 3.986,00 TL eklenince yüklenici alacağı toplamının 76.117,90 TL olduğu, bu meblağdan Ankara 12. İcra Müdürlüğünün 2007/5750 E. Sayılı dosya alacağının mahsubunun gerektiği, yüklenicinin bu icra dosyasına ilişkin borçsuz olduğunun tespiti isteminin yerinde olmadığı, bu icra dosyası yönünden yüklenicinin 50.080,00 TL borçlu olduğu, davacı yüklenicinin 7 nolu bağımsız bölümü 2004 yılında kiraya verdiği, bu nedenle de ecrimisil ve kira tazminatı isteminin yerinde olmadığı, manevi tazminat koşullarının oluşmadığı, birleşen davada ise, davacıların hak ettiği kira mahrumiyeti tazminatının 7.259,00 TL olduğu gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulü ile 76.117,90 TL’nın temerrüt faiziyle arsa sahiplerinden tahsiline, diğer istemlerin reddine, birleşen davanın ise kısmen kabulü ile 7.259,00 TL’nın davalı yükleniciden tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davalılar vekili temyiz etmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2)Asıl dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı alacak ve menfi tespit istemlerine ilişkindir.
Somut, olayda, davalı arsa sahiplerinin açtığı davalarla hak ettiklerini belirttikleri alacak miktarı olan 72.131,90 TL" nı, davacı yüklenicinin hak ettiği 7 nolu bağımsız bölümün satış bedeli olan 145.000,00 TL’den mahsup ederek, kalan 72.868,10 TL’nı, Ankara 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/6 D. İş sayılı tevdi mahalli tayini kararı uyarınca belirlenen hesaba yatırdıkları, davacı yüklenicinin de tevdi mahalline yatırılan parayı çektiği hususu sabittir. Mahkemenin karar gerekçesinde de, davalı arsa sahiplerinin ilama dayalı alacaklarının tahsili amacıyla giriştikleri takip alacaklarının mahsubu gerektiğine yer verilmiştir.
Bu durumda mahkemece, uzman bilirkişiden rapor alınarak, davalılarca Ankara 13. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2010/6 D. İş sayılı tevdi mahalli tayini dilekçesi ekinde sundukları "Genel Hesap" başlıklı alacaklarını ve miktarlarını belirttikleri hesap tablosundaki alacak kalemleri ve hesap şeklinin doğruluğu da denetlenip, davacı yüklenicinin hak ettiği 7 nolu bağımsız bölümün satış bedeli olan 145.000,00 TL"den davalı arsa sahiplerinin kesinleşen Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2004/614 E - 2006/414 K ve Ankara 13. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2006/550 E - 2008/32 K. sayılı ilamlarına dayalı alacaklarının, ayrıca tevdi mahalline yatırılarak davacı yüklenici tarafından çekilen paranın da mahsubu ile davacı yüklenicinin alacağı ve miktarı belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gibi, yüklenici tarafından dava konusu 7 No"lu daireye yapılan özel imalat bedelinin, taşınmazın satış bedeline dahil olacağı hususu gözardı edilerek ayrıca tahsiline karar verilmesi de doğru olmamıştır.
3)Bozma nedenine göre, asıl davada davalılar vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün asıl davada davalılar yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davalılar vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.