18. Ceza Dairesi 2020/693 E. , 2020/5310 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kasten yaralama, hakaret, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre ve sanık hakkında katılan ...’a yönelik hakaret eyleminden dolayı dava açılmasına karşın hüküm kurulmamış ise de, zamanaşımı süresi içerisinde karar verilebileceği kabul edilerek dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre ve tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında TCK"nın 58. maddesi uygulanmamış ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni görülmeyerek, yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1) Sanığın, daha önce katılan ..."ı reşit olmayan çocuğunu internet kafeye almaması hususunda uyarmasına rağmen çocuğunun internet kafeye alınması nedeniyle gerçekleşen eylemde olayın çıkış nedeni ve gelişmesi değerlendirilerek sonucuna göre sanık hakkında TCK"nın 29. maddesi gereğince haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
2) 5271 sayılı CMK"nın 225/1. maddesi gereğince hükmün konusu, iddianamede gösterilen eylem olduğundan iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılması, dolayısıyla davaya konu edilmeyen bir eylemden dolayı yargılama yapılması ve açılmayan davadan hüküm kurulması kanuna aykırıdır. İddianamede sadece sevk maddesine yer verilmesi sanık hakkında davanın açılmış sayılması için yeterli olmayacaktır.
İddianame anlatımında sanık hakkında katılan ...’a kasten yaralama ve hakaret suçlarına ilişkin anlatım bulunmaması karşısında; "Fail ve Fiilde Bağlılık Kuralı"na aykırı olarak uygulama yapılmak suretiyle iddianamede tanımlanmayan eylemlerden hüküm kurulmak suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 225 ve 226. maddelerine aykırı hareket edilerek sanık hakkında katılan ...’a yönelik kasten yaralama ve hakaret suçlarından yazılı şekilde hükümler kurulması,
3) Hükümden sonra 24/10/2019 tarihinde yürürlüğe giren, 7188 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile değişik CMK"nın 253. maddesi uyarınca, uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte ve aynı mağdura karşı işlenmiş olması halinde uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağına ilişkin düzenleme ve sanığın katılan ..."a yönelik uzlaşma kapsamında olan TCK’nın 106/1. maddesinin 2. cümlesinde düzenlenen tehdit suçu ile uzlaşma kapsamında olmayan aynı Kanun"un 86/2-3e maddesinde düzenlenen kasten yaralama suçunu birlikte işlediği kabul edilmesi nedeniyle CMK’nın 253/3. maddesi uyarınca uzlaşma kapsamında bulunmadığından yapılan uzlaşma işlemleri bu nedenle geçersiz ise de, iki nolu bozmaya uyulması halinde, sanığa atılı katılan ..."a yönelik işlediği tehdit suçunun CMK"nın 253 ve 254. maddeleri uyarınca uzlaşmaya tabi hale gelmesi karşısında, anılan maddelerde öngörüldüğü biçimde yöntemine uygun olarak uzlaşma önerisinde bulunulması ve sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
4) Kabule göre de;
TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulama olanağının ortadan kalkmış olması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, katılan ...’a yönelik hakaret, kasten yaralama ve tehdit suçlarından kurulan hükümlerin başkaca yönleri incelenmeksizin, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 02/03/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.