Yanlar arasında birleştirilerek görülen el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda yerel mahkemece, davalı D. yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Dava ve birleştirilen dava, bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkin olup; hükmüne uyulan Daire bozma kararında, ""...davacı Banka, dava dilekçesinde ecrimisil olarak 30.000,00.-TL talep etmiş ise de, yargılama aşamasında ecrimisil miktarının 50.714,16.-TL olarak tespiti üzerine HUMK"nun 83 ve takip eden maddeleri, özellikle 87/son maddesi hükmü uyarınca ıslah talebinde bulunarak, ecrimisil miktarını 50.714,16.-TL"na çıkartmıştır. Davacı Banka yasa gereği harçtan muaf olduğu için, ıslah edilen miktara göre harç ikmali yapılması gerekmediği tartışmasızdır. Esasen bu husus Mahkemeninde gerekçesinde benimsenmiştir. Buna rağmen, hüküm fıkrasında anılan bu husus gözardı edilerek, ıslah edilen değere hükümde yer verilmemesinin isabetsiz..."" olduğuna değinildiği, mahkemece bozmaya uyulduktan sonra, davada, ıslahın bir kez mümkün olduğu ve bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı gerekçesiyle, ilk bilirkişi raporunda ve bozma ilamında belirtilen ""50.714,16.-TL" değer üzerinden ecrimisile karar verildiği anlaşılmaktadır.
Her ne kadar, mahkemece, davacı yanın, ""66.158,16.-TL" miktar üzerinden ecrimisile hükmedilmesi isteğine yönelik 15.05.2012 havale tarihli dilekçesi, ""2. ıslah istemi ""olarak değerlendirilmişse de, bozma kararından sonra yapılan yargılama sırasında alınan 03.05.2012 havale tarihli bilirkişi raporunda, ""ilk karara esas alınan bilirkişi raporunda, ecrimisil bedelinin 50.714,16.-TL olarak gösterilmesinin maddi hatadan kaynaklandığı, gerçek hesaplanan miktarın 66.158,16.-TL olduğunun"" belirtildiği ve davacı tarafından da, bu değer üzerinden, ecrimisile hükmedilmesinin istenildiği görülmektedir.
O halde, anılan 15.05.2012 havale tarihli dilekçenin, ""maddi hatanın düzeltilmesi istemi "" olarak kabulünün gerekeceği ve ""2. ıslah dilekçesi "" olarak nitelendirilemeyeceği açıktır.
Öte yandan, maddi hataya dayalı bozma kararına uyulması hukuki sonuç doğurmaz ve taraflar yararına usuli kazanılmış hak oluşturmaz.
Hal böyle olunca, ecrimisil isteği yönünden, ""66.158,16.-TL" değer gözetilerek karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Davacının temyiz itirazları değinilen yönden yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 06.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.