Esas No: 2019/5008
Karar No: 2022/15522
Karar Tarihi: 04.10.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/5008 Esas 2022/15522 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığa resmi belgede sahtecilik ve başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçlamalarıyla dava açılmıştır. Ancak resmi belgede sahtecilik suçunun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle sanık beraat etmiştir. Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan ise mahkumiyet kararı verilmiştir. Ancak Anayasa Mahkemesi'nin geçici 5. maddesinin (d) bendinin iptali sonrası sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle karar bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- Resmi belgede sahtecilik suçu için Yargıtay Ceza Genel Kurulunun kararı ve belgenin aldatıcılık niteliğinin bulunması gerektiği vurgulanmıştır. Aslı ele geçirilemeyen sahte sürücü belgesinin aldatıcılık niteliği tespit edilemeyeceği belirtilerek sanığın beraatine karar verilmiştir.
- Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçu için ise mahkumiyet kararı verilmiştir. Ancak Anayasa Mahkemesi'nin geçici 5. maddesinin (d) bendinin iptali sonrası sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği ve kararın bozulması gerektiği belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Resmi belgede sahtecilik, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
...
...
1)Resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.10.2003 tarih ve 232/250 sayılı kararında açıklandığı üzere, sahtecilik suçunun oluşabilmesi için belgenin nesnel olarak aldatıcılık niteliğinin bulunması ve keyfiyetin belgeden objektif olarak anlaşılması gerektiği, muhatabın hatasından, dikkatsizlik veya özensizliğinden kaynaklanan fiili iğfalin, aldatıcılık niteliğinin varlığını göstermeyeceği, aslı ele geçirilemeyen belgenin hukuki sonuç doğurmaya elverişli nitelikte olmadığı ve aldatıcılık yönünden inceleme yapılması imkanı bulunmadığından, suçun unsurları itibarıyla oluşmayacağı nazara alındığında; sanığın, kolluk tarafından yakalandığında ... adına düzenlenmiş sürücü belgesini ibraz ederek kendisi hakkında adli işlem yapılmasını engellediği somut olayda, suça konu sürücü belgesi aslının ele geçirilemediği anlaşılmakla, aslı ele geçmeyen sahte sürücü belgesinin aldatıcılık niteliği tespit edilemeyeceğinden, resmi belgede sahtecilik suçunun unsurları itibarıyla oluşmadığı gözetilmeden beraati yerine mahkumiyetine hükmedilmesi, yasaya aykırı;
2-Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan verilen mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
Sanığa isnat edilen başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan dolayı kurulan hükümden sonra, 02.08.2022 tarih ve 31911 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 21.04.2022 tarihli 2020/87 Esas ve 2022/44 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendinde yer alan “kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış” ibaresinin seri muhakeme usulü yönünden Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olması karşısında, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçu yönünden diğer yönleri incelenmeyen, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 04.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Yz.İşl.Md.Y. ...